Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8700 E. 2024/7477 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylar, kusur oranı ve tazminatların miktarına ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve tarafların savunmaları değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1686 E., 2023/1707 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/917 E., 2023/648 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; ilk eşinin vefatı üzerine davalı ile 01.06.2021 tarihinde evlendiklerini, davalının, müvekkilinin kazanç kapısı olarak gördüğünü, evlilik öncesi müvekkilinin çocuklarını kabul eden davalının, evlendikten hemen sonra müvekkilinin çocuklarının ortak haneye gelemeyeceklerini ve müvekkilinin de görüşemeyeceğini söylediğini, müvekkilinin oğluna ağza alınmayacak küfürler ettiğini, evlilikte bir gün dolmadan müvekkilini evden kovduğunu, bu olaydan sonra tarafların fiili ayrılık döneminin başladığını ve 1,5 yıldır ayrı yaşadıklarını, bir araya gelmediklerini, davalının bu sürede ihtiyaçlarının müvekkiline karşılattığını, Kayseri'de bulunan evi müvekkiline danışmadan ve bilgisi dahi olmadan satarak Kahramanmaraş'a taşındığını 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde, tarafların her iki tarafın da 2. evliliği olduğunu, davacının evliliğin kendisine yüklediği vecibeleri yerine getirmediğini, davacının çocuklarının etkisi altında kalarak müvekkilinden boşanmak istediğini, müvekkilinin boşanmak istemediğini, davacı tarafın evliliğin bu hale gelmesinde tam kusurlu olduğunu ancak bunların üstesinden gelinmesinin mümkün olduğunu, bu nedenle müvekkilinin boşanmak istemediğini, boşanmayı gerektirecek bir sebep bulunmadığını, bu nedenlerden dolayı davanın reddini, müvekkili lehine 2.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla,tarafların birbirlerini tanıyamadan kısa bir süre içinde evlilik kararı aldıkları, evlilikten bir gün sonra davacının oğlu, davalı ile tanışma maksadı ile kendisini telefonla aradığında, davalının "tanışmak istemiyorum, o kendi evinde yaşayacak, ben kendi evimde yaşayacağım" dediği, bu şekilde davalının haklı bir sebep yokken birlikte yaşamaktan kaçınmasından dolayı tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında taraflar ve toplum yararına korunmaya değer bir menfaatin kalmadığı kadının tam kusurlu olduğu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı erkek lehine 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata,davalı kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, davalının şartları oluşmayan yoksulluk nafakası talebi ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kusur, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, boşanma yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk derece mahkemesi kararında davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı,erkek lehine maddî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında herhangi bir isabetsizlik görülmediği, ancak davalı kadına yüklenen birlikte yaşamaktan kaçınma vakıası davacı erkeğin kişilik haklarını zedeler nitelikte bir kusur olmadığı,şartları oluşmayan manevî tazminata yönelik erkeğin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde görülmediğinden davalının bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile davacı erkeğin manevî tazminat talebinin reddine sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının tümü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; manevî tazminatın reddi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma hükmü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesi. 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.