"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/986 E., 2023/1176 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/583 E., 2023/227 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının asıl davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın ekili dava dilekçesinde; erkeğin düzgün bir işte çalışmadığını, evin giderlerini karşılamadığını, çalıştığında ise ailesinden para saklandığını, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret edip aşağıladığını, çocuklara baskı uyguladığını ve fiziksel şiddet uyguladığını, çocuklara hiç harçlık vermediğini, son yaşanan olayda kadına hakaret edip tehdit ettiğini, bu nedenle açılan ceza davasının derdest olduğunu, evin kapısını kilitleyip kadını ve çocukları eve almadığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar Ail ve ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğe ve çocuklara hakaret ettiğini, erkeğin annesine ve kız kardeşine de hakaret ettiğini, 2012 yılında kadının kendisini aldattığını, yıllardır aldatıldığı şüphesi içinde olduğunu, kadının başkalarına yatak odası mahremiyetini anlattığını belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 300.000,00 TL maddî, 325.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 27.03.2018 tarihli 2017/388 Esas, 2018/273 Karar sayılı kararıyla; erkeğin düzenli çalışmadığı, evin ihtiyacını karşılamadığı, kadına şiddet uyguladığı, sinkaflı sözlerle hakaret ettiği, evi terk ettiği, ortak çocuklara "annenizi öldürmediğime dua edin" şeklinde söylediği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... yararına reşit olacağı tarihe kadar aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına aylık 275,00 TL tedbir ve 300,00TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 7.000,00 TL maddî ve 6.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. Karara karşı davalı-davacı erkek hükmün tamamını istinaf etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin 09.12.2019 tarihli 2019/819 Esas, 2019/6 Karar sayılı kararı ile erkeğe dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle erkeğin istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, erkeğin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 05.11.2021 tarihli 2020/61 Esas, 2021/935 Karar sayılı kararıyla; erkeğin kadına sinkaflı sözlerle küfür ve hakaret ettiği, evi terk ettiği, ortak çocuklara "annenizi öldürmediğime dua edin" şeklinde sözler söylediği, düzenli olarak bir işte çalışmadığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadına şiddet uyguladığı; kadının ise buna erkek ile aralarındaki karı koca mahremiyetini üçüncü şahıslara anlattığı, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... yararına reşit olacağı tarihe kadar aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına aylık 275,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. Karara karşı davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, velâyet, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakalar, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli 2022/675 Esas, 2022/818 Karar sayılı kararı ile erkeğin tanığı Kenan D.'nin usulüne uygun çağrılıp dinlenmediği, erkeğin bu tanığın dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği, ayrıca erkeğin telefon görüşme kayıtlarına delil olarak dayanmasına rağmen bu delil toplanmadan karar verildiği, kararın bu yönlerden kaldırılmasına, erkeğin diğer istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kabule göre de verilen ilk kararda kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden erkek yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu, bu nedenle hükmedilen tazminatların miktarının artırılmasının doğru görülmediğine karar verilmiştir.
3.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına sinkaflı sözlerle küfür ve hakaret ettiği, evi terk ettiği, ortak çocuklara "annenizi öldürmediğime dua edin" şeklinde sözler söylediği, düzenli olarak bir işte çalışmadığı, evin ihtiyaçlarının karşılanmadığı, kadına şiddet uyguladığı; kadının ise karı koca mahremiyetini üçüncü şahıslara anlattığı, kadının telefon kayıtları incelendiğinde erkeğin iddialarını kanıtlar nitelikte bir görüşme yapılmadığının anlaşıldığı, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, karşı dava yönünden boşanma, harç, yargılama giderleri, vekâlet ücreti ve ortak çocuk ...'nin velâyeti yönünden karar istinaf edilmeden kesinleştiği anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... yararına reşit olacağı tarihe kadar aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına aylık 275,00TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 7.000,00 TL maddî ve 6.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek istinaf dilekçesinde;asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk ...'nın velâyeti, ortak çocuklar ve kadın lehine hükmedilen nafakalar, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi, erkek aleyhine hükmedilen harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karşı davada verilen boşanma hükmü kesinleştiğinden konusuz kalan asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmadığı, kararını gerekçe bölümünün son paragrafında yapılan gerek taraf sıfatlarındaki gerekse tarafların kusur derecelerindeki yazım yanlışlıkları gerekçeli kararın tamamı dikkate alındığında maddî hataya dayalı olduğunun anlaşıldığı, son paragraftayazım yanlışlığına dayalı olarak kadın yararına 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiş ise de bu hususun gerekçeli kararın tamamı, dosyanın geldiği aşama, usul ekonomisi, gerek kısa kararda gerekse hüküm bölümünde kadın lehine aylık 275,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğinin belirtilmesi, kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmaması da dikkate alındığında maddî hata olarak kabul edildiği, çelişkiye mahal vermemek adına erkeğin istinaf itirazı gereğince bu konuda yeniden hüküm tesis edilerek kadın yararına aylık 275,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle erkeğin konusuz kalan asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmemesi ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, konusuz kalan asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 275,00TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının reddi gerektiğini, tarafların bir arada bir süre yaşamaları nedeniyle kadının erkeği affettiğini, erkeğe kusuru yüklenemeyeceğini, boşanma kararı hariç bütün kararın kaldırılması gerektiğini, özellikle vekâlet ücretinin kaldırılması gerektiğini belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar, harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar, harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.