Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8704 E. 2024/4334 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara ilişkin katılma alacağı tespitinde uyuşmazlık konusu taşınmazların kişisel mal olup olmadığına ilişkin anlaşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, uyuşmazlık konusu taşınmazları karşılıksız olarak edindiğini ispatlaması ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin bu durumu desteklemesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1763 E., 2023/1764 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/44 E., 2023/26 K.

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2010 yılında evlendiğini ve 2019 yılında açılan davanın kabulüne karar verilmesiyle boşandıklarını, taraflar arasındaki mal rejiminin boşanma davasının açılması ile sona erdiğini, dava konusu, 448 ada 18 parsel, 110 ada 146 parsel, 132 ada 22 parsel ve ... plaka sayılı aracın evlilik birliği içerisinde alındığını ve davalı erkek adına tescil edildiğini, davacı kadının bu mallar üzerinden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının bulunduğunu, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu malların evlilik birliği içerisinde davalı erkeğin mesleği sebebiyle elde ettiği kazançlar ve davacı kadına ait ziynetlerin bozdurulması ile alındığını, ... plaka sayılı aracın mal kaçırmak amacıyla devredildiğini iddia ederek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL katılma alacağının faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 19.06.2023 tarihli talep arttırım dilekçesinde özetle; davanın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'lik açıldığını, bilirkişi raporları ile tespit edilen değerlerin güncel değerini yitirdiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 132 ada 22 parsel yönünden 49.250,55 TL, 110 ada 146 parsel yönünden 10.164,21 TL, 448 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden 153.985,51 TL, ... plaka sayılı araç yönünden 35.000,00 TL, ... plaka sayılı araç yönünden ise 182.500,00 TL üzerinden faizi ile birlikte davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında görülen davada verilen boşanma hükmünün henüz kesinleşmediğini ve işbu davanın konusunu oluşturan alacakların boşanma hükmünün kesinleşmesiyle birlikte istenebilir hale geldiğini, dava konusu 110 ada 146 parsel, 132 ada 22 parsel sayılı taşınmazların, davalı erkeğin anne bir baba ayrı olan kardeşi ...'e babasından miras yolu ile intikal ettiğini, davalı erkeğin kardeşi olan ...'in ailesi ile birlikte geçirdiği kaza neticesinde vefat ettiği ve geriye mirasçısı olarak davalı erkeğin de annesi olan ...'nin kaldığını ve bu taşınmazların davalının annesine miras yolu ile intikal ettiğini ve davalının annesi tarafından bu taşınmazların davalı erkeğe bedelsiz olarak devredildiğini, dava konusu 448 ada 18 parsel sayılı taşınmazın alımında ise davalı erkek tarafından 2009 yılında alınan aracın satım bedeli, davacı kadına ait olan ve rızası ile bozdurulan ziynet eşyalarının bedelinin peşinat olarak verildiğini, geri kalan kısmı için kredi çekildiğini, kredi borcunun ödenmesinde davalı erkeğin annesinin yardım ettiğini, bu taşınmaz üzerinde de davacı kadının alacak hakkının olmadığını, diğer bir dava konusu yapılan ... plaka sayılı aracın ise davalı erkeğe ait olmadığı ve dava konusu yapılamayacağı, talep konusu yapılan 6859 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise davalı erkeğe babasından miras yolu ile intikal ettiğini, kişisel malı olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 132 ada 22 parsel ve 110 ada 146 parsel sayılı taşınmazların, tarla niteliğinde olduğu, davalının annesi olan ... adına 09.04.2012 tarihinde intikal hukuki sebebiyle tescil edildiği, 17.11.2014 tarihinde ise satış hukuki sebebiyle davalı erkek adına tescil edildiği, her iki taşınmaz yönünden de tescil tarihi ve hukuki sebeplerinin aynı olduğu, fiili karine gereği eşlerin anne ve babaları tarafından yapılan devirlerin aslında bir tür karşılıksız kazandırma olduğu, aksinin ise iddia eden kişi tarafından ispatlanması gerektiği, davacı kadın tarafından aksinin ispatlanamadığı ve bu taşınmazların davalı erkeğin kişisel malı olduğu, davacı kadının katılma alacağı hakkının olmadığı, 6859 ada 2 parsel sayılı taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, el birliği mülkiyetinde bulunduğu, davalı erkeğin bu taşınmazda hissedar olduğu, intikal hukuki sebebiyle 20.06.2016 tarihinde tescil edildiği, bu taşınmazın da davalı erkeğin kişisel malı olduğu ve davacı kadının katılma alacağının bulunmadığı, 448 ada 18 parsel 20 numaralı bağımsız bölümün mesken niteliğinde olduğu, satış hukuki sebebiyle 10.07.2012 tarihinde davalı erkek adına tescil edildiği, bu taşınmazın alımında davalı erkek tarafından 120 ay vadeli, 80.000,00 TL bedelli kredi çekildiği, boşanma dava tarihine kadar 80 taksitin ödendiği, taşınmazın alım tarihinden önce 20.06.2012 tarihinde davalı erkeğin hesabına 26.165,00 TL para girişinin olduğu, açıklamanın olmadığı, taraflarca, ziynet eşyalarının evin alımında bozdurulduğunun belirtildiği ancak ne kadarlık ziynetin kullanıldığının dosya kapsamından tespit edilemediği, ayrıca davacı kadın tarafından bağımsız ziynet alacağı davasının açıldığı, bilirkişi tarafından mükerrer ödeme çıkmaması için bu doğrultuda hesaplama yapıldığı ve davacı kadının bu taşınmaz üzerinde 153.985,51 TL katılma alacağının olduğu, ... plaka sayılı aracın 06.04.2015 tarihinde davalı erkek adına tescil edildiği, aracın edinilmiş mal olduğu ve kadının 35.000,00 TL katılma alacağı hakkı olduğu, ... plaka sayılı araç yönünden ise 20.02.2018 tarihinde davalı erkek adına tescil edildiği, 11.04.2018 tarihinde ise davalı erkek tarafından dava dışı üçüncü bir kişiye satıldığı, taraflar arasındaki geçimsizliğin 2018 yılı Mart ayında başladığı, dava konusu bu aracın, davacı kadının katılma alacağını azaltmak maksadıyla devredildiği, davalı erkeğin bu satıştan elde ettiği geliri aile bütçesi için harcadığını ispat edemediği ve kadının bu araç yönünden 182.500,00 TL katılma alacağının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu 448 ada 18 parsel 20 numaralı bağımsız bölüm yönünden 153.985,51 TL, ... plaka sayılı araç yönünden 182.500,00 TL, ... plaka sayılı araç yönünden 35.000,00 TL olmak üzere toplam 371.485,51 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, dava konusu 110 ada 146 parsel, 132 ada 22 parsel ve 6859 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise katılma alacağının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, dava konusu 110 ada 146 parsel ve 132 ada 22 parsel sayılı taşınmazların edinilmiş mal olduğunu ve davacı kadının katılma alacağı hakkı olduğunu, kişisel mal olduğunu ispat yükünün davalı erkekte olduğunu, her ne kadar talep arttırım dilekçesi sunulmuşsa da bilirkişi raporlarının güncel değeri içermediği, tekrardan bilirkişi raporu alınması gerektiği ve bu sebeple fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğu, 448 ada 18 parselde kayıtlı 20 numaralı bağımsız bölümün edinim değerinin hatalı tespit edildiği, bu konudaki bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinin dikkate alınmamasının ise hatalı olduğu belirtilerek; katılma alacağı talebinin reddedilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı kadın tarafından ziynet alacağı yönünden bağımsız bir dava açtığı, işbu davada da ziynetler yönünden talepte bulunduğu ve davacı kadının kötü niyetli olduğunun bu noktada anlaşılması gerektiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmadığı, eksik inceleme ile karar verildiği, tasfiye konusu malların davalı erkeğin kişisel malı olduğu, kadının katılma alacağı hakkı olmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği, 448 ada 18 parselde kayıtlı 20 numaralı bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, evin peşinatının, ziynet eşyalarının bozdurularak verildiği ve kadının bu duruma rızası olduğu, bağımsız açılan ziynet alacağı davasının kabulüne karar verildiği, davacı kadının icra kanalıyla ziynet alacağını tahsil ettiği ve işbu dava dosyasında kadının ziynetler yönünden alacak hakkının olmadığı belirtilerek; katılma alacağı talebinin kabul edilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, tarafların tanıklarının dinlendiği, taşınmazların ve araçların değer tespitinin yapıldığı, hesap bilirkişisinden rapor ve ek rapor alındığı, dava konusu Kayseri İli, ... İlçesi, ... Köyü, 110 ada 146 parsel ve 132 ada 22 parsel sayılı taşınmazların davalı erkeğin annesi adına kayıtlı iken 2012 ve 2014 yıllarında yapılan satış ile davalı erkeğe geçtiği, satışın bedelsiz olduğu, aksinin davacı kadın tarafından ispat edilmediği, Kayseri ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 6859 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise davalı erkeğe mirasen intikal yoluyla geçtiği, dolayısıyla bu taşınmazlar yönünden açılan davanın reddinin doğru olduğu, dava konusu ... plakalı aracın 06.04.2015 tarihinde yani evlilik birliği içinde alındığı ve halen davalı erkek adına kayıtlı olduğu, dolayısıyla edinilmiş mal olduğu, davacı kadının bu araçtan dolayı katılma alacağının olduğu yine ... plakalı 20.02.2018 tarihinde evlilik birliği içinde alındığı, 11.04.2018 tarihinde boşanmadan kısa süre önce satıldığı, evlilik birliği içinde alınan aracın satışından elde edilen paranın evlilik birliği içinde harcadığının ispat edilemediği, dolayısıyla davacı kadının bu araçtan dolayı da katılma alacağının olduğu, dava konusu Kayseri İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 448 ada 18 parsel, 10.Kat, A giriş, 20 numaralı bağımsız bölüm yönünden ise taşınmazın davalı erkek tarafından çekilen kredi, davalı erkeğin annesinin verdiği para, davacı kadının ziynetleri bozdurularak alındığı, bilirkişi tarafından ödenen ve ödenmeyen kredi miktarı, davalı erkeğin annesinden gelen para ve ziynetlerin davacı kadın tarafından aynen iadesi için açılan dava dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, yapılan hesabın doğru olduğu, dolayasıyla davacı kadının bu taşınmaz yönünden katılma alacağının olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle katılma alacağı talebinin reddedilen kısmı yönünden yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle katılma alacağı talebinin kabul edilen kısmı yönünden yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Dava, katılma alacağı istemine ilişkin olup uyuşmazlık, kişisel mal savunması, ispat yükü, güncel değer, bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı, eksik inceleme ve davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 232 nci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 01.01.2002 tarihinden sonra davalı erkek adına edinilen 110 ada 146 parsel ve 132 ada 22 parsel sayılı taşınmazlar her ne kadar kanuni karine gereğince edinilmiş mal ise de, tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davalının taşınmazın karşılıksız edinildiğini ispatladığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.