Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8731 E. 2024/4683 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kadının açtığı karşı boşanma davasının reddine ve ziynet alacağı davasının tefrikine ilişkin kararın temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin bozma için yeterli olmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/689 E., 2023/1437 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/524 E., 2020/758 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ispatlanamayan asıl, karşı ve ziynet alacağı davalarının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun boşanma davası yönünden esastan reddine, ziynet alacağı davası yönünden ise dava dosyasının tefrikine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların 2011 tarihinde evlendiklerini, ortak bir çocuklarının bulunduğunu, son 3 yıldır evlilik birliğinin dayanılmaz bir hal aldığını, kadının müvekkiline ve ailesine karşı aşağılayıcı davranışlarda bulunduğunu, kadının ev işleri ile ilgilenmediğini, ortak çocukla hiç ilgilenmediğini ona kötü davrandığını, kadının müvekkiline karşı hakaret ve küfürlü söylemlerde bulunduğunu beyan ederek tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin kadından tahsili ile erkeğe verilmesine, adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile 200 gr.(3 adet adana burması) bileziğin aynen taksimine olmadığı takdirde bedelinin, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, çocuk için aylık 1.000,00 TL, anne için aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin erkekten tahsili ile kadına verilmesini talep ve dava etmitir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla: asıl davada erkeğin dava dilekçesinde kadının kendisine sürekli olarak hakaret etmek, aşağılayıcı davranışlarda bulunmak, aynı zamanda ailesine de hakaretlerde bulunmak suretiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğunu iddia etmişse de; dosya kapsamında erkeğe ön inceleme duruşmasında delil ve tanıklarını bildirmesi için süre verilmişse de erkeğin delil ve tanık bildirmediği, devamındaki celsede tanıklarını da hazır etmediğinden erkeğin dava dilekçesinde iddia ettiği hususları ispatlayamadığı, bu noktada davalı karşı davacıya herhangi bir kusur atfının yapılamadığı, bu nedenle davacı- karşı davalının ispatlanamayan davasının reddine, karşı davada davacı kadının karşı dava dilekçesinde davacı- karşı davalı erkeğin çocuklarına ve kendisine şiddet uygulamak, bağımlılığa varan alkol kullanımı, kendisine hakaret etmek, tehdit etmek, maddî yükümlülüklerini yerine getirmemek suretiyle evlilik birliğini tam kusurlu olarak temelinden sarstığını, düğünde takılan ziynetlerini düğünden sonra kendisinden alarak harcadığını ve iade etmediğini iddia etmişse de; davalı- karşı davacının dinlenen tanığının tarafların evlilikleriyle ilgili herhangi bir şey bilmediğini beyan ettiği görülmekle davalı- karşı davacının karşı dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları ispatlayamadığı, aynı zamanda ziynetlerin eşi tarafından zorla alındığını da ispatlayamadığı görüldüğünden kadının boşanma ve ziynet alacağı davalarının da reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın tanık beyanları ile ispat olunduğunu beyanla reddedilen karşı boşanma davası ve ferileri ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince boşanma ve ferileri hakkında verilen karar yönünden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile kadın vekilinin kusur ve karşı boşanma davasının reddine ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine, kadının ziynet alacağı davasının ise dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kaydına, kadının karara yönelik istinafının tefrik sonrası oluşturulacak dosya üzerinde incelenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyan ve itirazlarını tekrarla kararın tamamı yönünden bozulması talebiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının karşı boşanma davasının reddi kararının ve kusur belirlemesinin doğru olup olmadığı ve kadının ziynet alacağı hakkında verilen tefrik kararı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 167 nci ve 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.