Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8754 E. 2024/4663 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği ve çocuklarla anne arasında kişisel ilişki kurulup kurulmayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2607 E., 2023/1599 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/348 E., 2022/325 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın, karşı davanının ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, köye taşınmaları yönünde ısrar ettiği, kadının kendisini aldattığına dair iftiraları attığı ve birlik görevlerinin yerine getirmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 100,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, ziynet eşyalarının aynen iadesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini, kadının boşanma davası açıldıktan sonra tarafların iki defa evlilik birlikteliğinin sağlandığı, kadının sürekli olarak evi terk ettiği ve birlik görevlerini yerine getirmediğini iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; tüm dosya kapsamına göre; asıl davada kadın tarafça tanık dinletmekten vazgeçildiği, erkek tarafça karşı dava (cevap dilekçesi süresinden sonra açılan usul ekonomisi gereği dosyadan tefrik edilmeyen dava) açıldığı, karşı dava için duruşmada hazır edilen erkek tanığının beyanından tarafların asıl dava açıldıktan sonra üç kez bir araya geldikleri, çocukların dava süresince baba yanında kaldıkları, 2019 yılında çocukların yangın çıkardığı, annenin kapıyı kitleyip gitmiş olduğu anlaşılmış ise de kadının 2020 yılında evi bırakıp gittiğini tanığın beyan etmesi üzerine çocukların yalnız bırakılıp yangın çıkması olayından sonra da taraflar bir arada yaşamaya devam ettiklerinden bu hususun erkek tarafça affedildiği en azından hoş görüyle karşılandığı anlaşıldığından kadının çocuklarını ihmali kendisine kusur olarak yüklenmediği, yargılama sürecinde tarafların yeniden bir araya gelmeleri ile kadının erkeği affettiği, erkeğin de kadının birlik görevini ihmali sonrasında birlikte yaşamaya devam etmesi nedeniyle bu hususu affettiği veya en azından hoşgörü ile karşıladığı değerlendirilmekle; evlilik birliğinin temelden sarsıldığı ispat edilemediğinden açılan asıl dava ve karşı davanın reddine, çocukların geçici velâyetlerinin babaya verilerek anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın tarafça ziynet eşyalarının iadesi talep edilmiş ise de ziynetlerin erkek tarafından kendisine iade edilmek üzere alındığı ispat edilemediğinden ziynet eşya talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili; ilk derece mahkemesinin kararının reddedilen davası yönünden kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili; temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kendi davasının reddine yönelik kararının ve kadının ortak çocuklarla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin tedbir kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, çocuklar ile anne arasında tedbiren kurulan kişisel ilişkinin hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 323 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9/3, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 4/1-2 maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.