"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2663 E., 2023/1673 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/88 E., 2022/413 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının olduğu, kadına sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığı, tehdit ettiği, sebepsiz yere borçlandığı, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediği, çocukların ve evin geçimi ile ilgilenmediği, ilgisiz olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen mümkün olmaması halinde nakden ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini, erkeğin işi gereği çok sayıda kişi ile görüştüğü kadının kıskanç olduğunu, kadının aldatma iddiasının somut bir dayanağını, olmadığını, kadının kusurlu olduğunu bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, kadının diğer taleplerinin reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; tanıkların görgüye dayalı tanıklıklarının bulunduğu, davalının evdeki eşyaları kırıp döktüğü, sorumsuz olduğu, evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, farklı kadınlarla ilişki yaşadığı, ilişkiyi videoya çekip arkadaşlarına gösterip gururla anlattığı, psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığı, sinkaflı küfürler ettiği, tehdit etiği, evlilik birliğinin sadakat kuralına aykırı hareket ettiğini kanıtlandığı, ilişki yaşadığı kadınlara para gönderdiği iddiası dosyaya sunulan dekontlar ile kanıtlandığı, davalının sadakat kuralına aykırı hareket ettiği ve ilişki yaşadığı kadınlara para gönderdiği iddiası tanık beyanları ve ayrıca yapılan araştırmalar ile de kanıtlandığı, otel kayıtlarında davalının ... ismindeki kadınla farklı şehirlerde ve Malatya ilinde farklı otellerde bazen bir gece, bazen art arta birkaç gece aynı odada konakladıklarının görüldüğü, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacının kusursuz olduğu, davalının ise tam kusurlu olduğu kanaatine varıldığı boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve ayrıca çocukların yaşı ve ihtiyaçları da göz önüne alınarak ortak çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre davacının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminata, davacının ziynet eşyalarının iadesi davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, boşanma ve ziynet eşyası alacağı davalarının reddine karar verilmesi, maddi ve manevî tazminat taleplerinin yüksek olduğu istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ziynet alacağına yönelik davasının bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine ve istinaf itirazlarının tefrik edilen dosya üzerinden yapılmasına karar vermek gerektiği ve istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü maddi ve manevî tazminatların takdiri ve miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün, kadın yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı,174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.