"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1070 E., 2023/1157 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/689 E., 2021/1246 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının olduğu, kadına ve çocuklara hakaret ettiği ve aşağıladığı, ilgisiz davrandığı erkeğin annesinin sürekli kadına baskı yaptığını, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve evi terk ettiği, erkeğin kusurlu eylemleri ile evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini kadının erkeğe ilgi ve sevgi göstermediğini, sürekli aşağıladığını, bu eylemini çocukları önünde de yaptığını, kadının kıskanç davranışlar sergilediğini ve annesine aşırı bağlı olduğunu kadının kusurlu eylemleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalı- davacı erkeğin evlilik boyunca sürekli olarak eşini aşağılayıp hakaret ettiği, bu eylemlerini çocuklarının yanında da gerçekleştirdiği, zaman zaman eşini darp ettiği, eşini sürekli olarak aldattığı, ... isimli kadınla birlikte olduğu, cafe ve restoranlarda bu kadınla birlikte görüldüğünün sabit olduğu, davacı- davalı kadına atfedilen kusur değerlendirmesinde ise; kadının kusurunun bulunmadığı, davalı-davacı erkeğin ise tam kusurlu olduğu, taraflardan evliliği sürdürmenin beklenemeyeceği gözetilerek asıl davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulüne, karşı davanın ise ispat edilemediğinden reddine boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuklardan ...'in doğum tarihi dikkate alındığında 01.12.2021 tarihinde ergin olduğu gözetilerek velâyet hususunda herhangi bir karar verilmediği çocuk lehine belirlenen tedbir nafakasının dava tarihi olan 01.08.2019 tarihinden ergin olacağı tarih olan 01.12.2021 tarihine kadar hükmedildiği, gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, boşanma hükmü kesinleşene kadar geçerli olmak kaydı ile ortak çocuk için dava tarihi olan 01.08.2019'dan itibaren ergin olacağı 01.12.2021 tarihine kadar 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuğun 01.12.2021 tarihinde ergin olacağından iştirak nafakası talebinin bu nedenle reddine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 900,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının erkeği affettiği hususunun kusur incelemesi yapılırken değerlendirilemediği, kusur belirlemesi, davacı lehine maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, tazminat miktarlarının fahiş olduğu, velâyet hususunda gerekçe ile hükmün çelişkili olduğu, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının erkeği affettiği hususunun kusur incelemesi yapılırken değerlendirilemediğini beyan ederek kusur belirlemesi, kadın yararına yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat takdiri ve miktarları, velâyet hususunda gerekçe ile hükmün çelişkili olduğu, asıl davanın kabulü ve karşı davanını reddi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, erkeğin açtığı boşanma davasının reddinin, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.