Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8784 E. 2024/4736 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, manevi tazminat ve tedbir nafakasına ilişkin hükümlerin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1030 E., 2023/2174 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/98 E., 2021/107 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-birleşen davalı erkek vekili dava ve birleşen dava cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 19.10.1988 tarihinde evlendiğini, ortak iki çocuklarının dünyaya geldiğini, taraflar arasında daha önce Diyarbakır Aile Mahkemesinin 2008/263 Esas, 2009/1028 Karar sayılı dosyasında boşanma davası görüldüğünü, açılan bu davanın reddine karar verildiğini ve kararın 14.03.2011 tarihinde kesinleştiğini, tarafların bu tarihten beri bir araya gelmediklerini, evlilik birliğinin kurulamadığını, Diyarbakır 1. Aile Mahkemesinin 2008/263 Esas sayılı dosyasında davalı ve ortak çocuk Sultan lehine tedbir nafakasına hükmedildiği, Sultan'ın 18 yaşını doldurduğunu davalının da geliri olduğunu belirterek nafakaların kaldırılmasına ve tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı-birleşen davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davalının 1997 yılında ailesine haber vermeden ortadan kaybolması üzerine müvekkilinin karakola başvurduğunu ve davalı müvekkilinin kızkardeşi ... ile birlikte Bursa ilinin Gemlik ilçesinde bulunduğunu, davalının aile birliğinin özen ve yükümlüklerini yerine getirmediği gibi başka bir kadınla nikahsız yaşaması müvekkiline ve ortak çocuklarına büyük bir manevî zarar vermiş ise de davalının evliyken nikahsız birliktelik sürdüğü şahsın müvekkilin kız kardeşi olması tarifi imkansız elem ve ızdıraba sebep olduğunu, evlilik birliğinin temelden sarsılması, davalının gayriahlaki bir hayat sürmesi ve zina sebebiyle tarafların boşanmalarını, 50.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, müvekkiline iade edilmeyen 1 adet paralı altın set, 5 adet altın bilezik ve 1 adet altın kolyenin aynen iadesi, iadesi mümkün olmadığı takdirde işleyecek faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL'nîn müvekkile ödenmesini, dava masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-birleşen davacı kadının zina olgusunu uzun yıllardır bildiği, altı aylık yasal süre içerisinde davasını açmadığı anlaşıldığından zina nedenine dayalı boşanma davasının süre yönünden reddine, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma talebi değerlendirildiğinde ise; tarafların evliliklerinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı erkeğin eşini başka bir kadınla (eşinin kız kardeşiyle) aldatarak daha ağır kusurlu olduğu ve evlilik birliğinin davacı kocanın ağır kusuru nedeniyle temelinden sarsıldığı anlaşıldığından davalı-birleşen davacının davasının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin fiili ayrılık nedeniyle açtığı davanın kabulüne tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına, ziynetlere ilişkin talebin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-birleşen davacı kadın vekili; manevi tazminat ile tedbir nafakasının miktarı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

2.Davacı-birleşen davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakaya yönelik istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, söz konusu eylemlerin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği belirtilerek kadın yararına manevî tazminata hükmolunması isabetlidir. Ancak, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı az olduğu, kadının istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılarak davalı-davacı kadın yararına 50.000,00 TL manevî tazminata, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı-birleşen davacı kadın vekili; manevî tazminat ile tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

2.Davacı-birleşen davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakaya yönelik temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminat ve nafakaya ilişkin hükümlerin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraflar vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.