"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1175 E., 2023/2268 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/785 E., 2022/123 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde;kadının 2017 Eylül-Ekim aylarından beri elinden telefonu bırakmadığını, bir gün erkeğin kadının başka bir erkek ile mesajlaştığını gördüğünü, taraflar arasında çıkan tartışma sonucu kadının evden ayrıldığını, ayrılırken telefonunu evde bıraktığını, erkek telefonu incelediğinde kadının Mustafa isimli kişiye çıplak fotoğraflarını attığını gördüğünü, yazışmalarında Mustafa'nın bu mesajları eşine atacağını belirterek kadını tehdit ettiğini anladığını, kadın ayrıldığından beri tarafların görüşmediklerini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu belirterek velayetlerin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; erkeğin evi fazlasıyla ihmal ettiğini, ailesinin etkisinde kaldığını, şiddete başvurduğunu, sadakatsiz olduğunu, yatağını ayırdığını, kadının telefonundan sosyal medya hesaplarından kadın adına yazışmalar yaptığını, çalışmasına izin vermediğini, harçlık vermediğini, gece geç saatlerde eve geldiğini, evi ve çocukları ile ilgilenmediğini, ortak konutta kadının ve çocukların gözü önünde başka kadınla görüntülü konuştuğunu, arabasında başka kadınlara ait eşyalar olduğunu, ... isimli kadınla ilişkisi olduğunu, başka kadınlarla da ilişkisi olduğunu, sürekli şiddet uyguladığını, en son 01.10.2017 tarihinde saatlerce kadını dövdüğünü, kadının darp raporu alarak evden ayrıldığını belirterek birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı-davacı kadının asıl davaya cevap dilekçesinde; erkeğin ... isimli kadınla ilişkisi olduğunu, yatağını ayırdığını, dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin kadını çalıştırmadığını, harçlık vermediğini, evi pansiyon gibi kullandığını, çevresindeki kişileri sürekli gazinoya götürdüğünü, sürekli şiddet uyguladığını belirterek boşanma kararı verilmesine, erkeğin fer'i taleplerinin reddine karar verilmesi talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, bu hususun dosyaya ibraz olunan fotoğraf ve tanık beyanları ile ispatlandığı; erkeğin ise ... isimli kadınla birliktelik yaşayarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, evlilik birliği içinde devamlı eşine şiddet uyguladığı, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına tedbir nafakası takdirine yer olmadığını, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebi ile erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, hükmedilen ve reddedilen tazminatlar, iştirak nafakalarının miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, reddedilen yoksulluk ve iştirak nafakaları, hükmedilen tazminatların miktarı ve faize hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmedilen iştirak nafakalarının miktarının az olduğu, kadının çalışıyor olması nedeniyle tedbir nafakası talebinin reddi gerektiği, hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu, kadının tazminatlara faiz işletilmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı gerekçesiyle erkeğin iştirak nafakalarının miktarına ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasına; kadının ise tazminatların miktarına ve faiz işletilmemesine yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadının tedbir nafakası talebinin reddine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; ağır kusurlu olduğuna ilişkin tespitin hatalı olduğunu, kusurunun bulunmadığını, kadının davasının reddi gerektiğini, hükmedilen tazminatların haksız olduğunu belirterek birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen ve reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.