"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/913 E., 2023/1110 K.
KARAR : İstinaf talebinin kısmen kabulü ile kararın kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/529 E., 2023/198 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı- davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine, hükümde ayrıca bir değişiklik yapılmadığından hükmün aynen muhafazasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davacıyla 1995 yılında görücü usulü evlendiklerini, ortak iki çocuklarının olduğunu, evlilik birliğinin üzerine yüklediği tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, ancak kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, kadının evliliklerinin başından itibaren kendisine saygı ve sevgi göstermediğini, kendisinin çalışmasına karşın kadının kendisini alakasız iddialarla itham ettiğini, sebepsiz yere kadının tartışmalar çıkardığını, çocuklarına çok düşkün olduğunu, kadının her taşındıkları yerde kendisini komşularıyla ilişkisi olduğu yönünde ithamlarda bulunduğunu, son yıllarda da kadının sebepsiz yere yatakları ayırdığını, daha sonra da hiçbir sebep yokken evdeki eşyaları alarak çocuklarla birlikte evi terk ettiğini belirterek açılan davanın kabulü neticesinde kadınla evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, yargılama giderlerinin kadın üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; davacı-davalı ile 1996 yılında evlendiklerini, ortak iki çocuklarının olduğunu, erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle artık evlilik birliğinin çekilmez bir hal aldığını, erkeğin kendisine fiziksel şiddet uyguladığını, kendisine hakaret ettiğini, ayrıca davalının davranışları sebebiyle bir kez düşük yaptığını, kendisinin fiziksel engelli olduğunu, erkeğin bu durum nedeniyle kendisine psikolojik şiddet uyguladığını, en son erkeğin ortak çocuk ...'a yönelik cinsel tacizde bulunduğunu, hakkında soruşturma yürütüldüğünü belirterek açılan davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, lehine aylık 750,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, ziynetlerinin aynen iadesine, mümkün değilse bedelinin tarafına ödenmesine, kendisine ait eşyaların iadesine, yargılama giderlerinin erkek üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuk ... tarafından dile getirilen iddialardan bir kısmının diğer ortak çocuk Sümeyye tarafından da dile getirildiği, hal böyle iken ortada açılmış bir boşanma davası da yokken kadının eşine durduk yere iftira atması için hiç bir makul sebebin bulunmadığı, kadının bu olaydan haberdar olması akabinde çocuklarını da alarak İstanbul ilindeki kardeşlerinin yanına gittiği, akabinde ortak çocuğun şikayetçi olduğu, ortak çocuk ...'ın şikayet tarihinin 17.11.2020 tarihi olduğu, buna karşılık kadın tarafından açılan birleşen davanın ise 06.04.2021 tarihinde açıldığı, kadının ortak çocuğun yaşadıklarını öğrenmesi sonrasında iş bu davayı açtığı, davalı-birleşen dosya davacısı kadının yalnızca çocuğun cinsel istismar iddiasına dayalı olarak iş bu davayı açmadığı, başkaca iddialara da yer verdiği, tanık anlatımlarından erkeğin, kadına karşı "sen engellisin, sen kafasızsın, cahilsin, kafa almaz, sakatsın, topalsın, özürlüsün, a... koyayım, seni s..eyim, ananı si..eyim, o..." şeklinde küfür ve hakaret ettiği, ortak konutun ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadına ve ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmakla; kadının cinsel istismar dışında kalan iddilarına ilişkin davasını ispat ettiği, evlilik birliğinin sona ermesine sebep olan olaylarda erkeğin kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu kanaatine varılarak asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının maddi ve manevî tazminata hükmedilmesi yönündeki talebinin kabulü ile; 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadın lehine 750,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine, kusur tespiti, maddî ve manevî tazminat ve nafaka yönünden hükmün kaldırılmasına, vekâlet ücreti ve masrafların davalı- davacıya yükletilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf yolu başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı-davacının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve erkeğe yüklenen "... erkeğin kadına karşı "sen engellisin,sen kafasızsın, cahilsin, kafa almaz, sakatsın, topalsın, özürlüsün, a... koyayım, seni s..eyim, ananı si..eyim, orospu" şeklinde küfür ve hakaret ettiği, ortak konutun ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadına ve ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığı, ortak çocuk ...'a yönelik cinsel istismara yönelik eylemler gerçekleştirdiği" şeklindeki kusurlardan, ortak çocuk ...'a yönelik cinsel istismar eylemi dışındakilerin İlk Derece Mahkemesi kararında da açıkça ifade edildiği üzere tanık anlatımıyla sabit olduğu ancak cinsel istismara yönelik isnadın, erkek aleyhine kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığından, yukarıda alıntısı yapılan Yargıtay ilamının da işaret ettiği üzere, erkek aleyhine kabul edilmesinin mümkün olmadığı, kadının kusurunun olmadığına yönelik tespitin yerinde olduğu, zira erkeğin görgüye dayalı, erkekten duyum şeklinde ve yorum yollu olmayan tanık anlatımı ya da başkaca delille desteklemeyen iddialarının varit görülmediği, bu şekilde boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin bu şekilde temelinden sarsıldığı, erkeğin davasının reddinde, kadının davasının kabulü ile boşanma kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, kadının fer'î taleplerinin de kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, hükmedilen tazminat ve nafakaların da tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve dosya kapsamı ve hakkaniyet ölçüsünde olduğu anlaşılmakla, erkek vekilinin diğer tüm istinaf itirazlarının esastan reddine, erkek vekilinin, kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, kararın kusura ilişkin gerekçesinin "...davacı erkeğin davalı kadına karşı "sen engellisin,sen kafasızsın, cahilsin, kafa almaz, sakatsın, topalsın, özürlüsün, a... koyayım, seni s..eyim, ananı si..eyim, orospu" şeklinde küfür ve hakaret ettiği, müşterek konutun ihtiyaçlarını karşılamadığı, davalı kadına ve müşterek çocuğa fiziksel şiddet uyguladığı..." şeklinde ve yukarıdaki gerekçesinin düzeltilmesine, hükümde ayrıca bir değişiklik yapılmadığından hükmün aynen muhafazasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, maddî ve manevî tazminat tutarları ve takdir edilen nafaka bedeli yönünden hukuka aykırı olup, mevcut yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğinden kaldırılması gerekmektedir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, her iki boşanma davası ve fer'îleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 uncu maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.