Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8790 E. 2024/7006 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, davacı erkek vekilinin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1045 E., 2023/2279 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/679 E., 2022/80 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların 2016 yılından beri ayrı yaşadığını, son zamanlarda kadının erkeği adam yerine koymadığını, hakaretler ederek küçük düşürdüğünü, kadının köyde bulunan eve önce erkeği göndererek oraya yerleşmesini ve kendisinin de geleceğini söylediğini, ancak aradan geçen uzun zamana rağmen gelmeyerek erkeği ortak konuta da almayacağını söylediğini, evlilik boyunca alınan tüm malların kadın üzerine yapıldığını, kadının bu konuda baskı yaptığını, kadın üzerine kayıtlı olan bir taşınmazı da başkasına devrederek mal kaçırdığını, ev işlerini yapmadığını, çocuklarla ilgilenmediğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 100.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; erkeğin alkol ve kumar bağımlısı olduğunu, çalıştığı ve emekli olduğu dönemde kazandığını alkol ve kumara harcadığını, borçlar nedeniyle zaman zaman eve hacizlerin geldiğini, 2017 yılında kadının kendi emeği ile ev aldığını, erkeğin bu evde yaşamak istemeyip köyde kaldığını, kadının çağırmasına rağmen erkeğin gelmediğini, kendi ailesinden miras kalan taşınmazları satarak harcadığını, ortak çocukları kadının evlendirdiğini, erkeğin katkısının olmadığını belirterek tarafların boşanmalarına, erkeğin fer'î taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına,100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkek tarafından kendisine devredilen taşınmazı ayrı yaşadıkları dönemde eşinin bilgisi ve rızası dışında devrederek erkeğin güvenini kötüye kullandığı; erkeğin ise emekli olduktan sonra ortak konutu haksız olarak terk ederek köye yerleştiği, alkol aldığı ve kumar oynadığı, dosyaya getirtilen ve haricen tahsil edilmiş gözüken icra dosyasında erkeğin 37.000,00 TL'lik senet borcunu ödediği,her ne kadar kambiyo senetlerine göre takip yapılmış ve borcun sebebi belli olmasa kadının savunmasına göre kumar borcundan kaynaklanması muhtemel olduğu aksinin erkek tarafından da ispat edilemediği, erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00TL tedbir ve 750,00TL yoksulluk nafakasına,15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve manevî tazminat, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davanın kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat ile nafakaların miktarı, vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın az olduğu, kadının taşınmazlarının bulunması nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceğinin anlaşıldığı, bu nedenle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle erkeğin yoksulluk nafakasına, kadının ise manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 100.000,00TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın haksız olduğunu, kadının kişilik haklarının ihlalinin söz konusu olmadığını, lehe tazminatlara hükmedilmesi gerektiğini, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen manevî tazminat, reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.