Logo

2. Hukuk Dairesi2023/878 E. 2023/1998 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası neticesinde kadın lehine hükmedilen tazminat miktarının bozma ilamında belirtilen ilkelere ve hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma sebebi olmadığı değerlendirilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına maddî ve manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı erkeğin, evlilik birliği içerisinde sadakatsiz davrandığını, başka bir kadından çocuğunun olduğunu, kadının bu durumu öğrenmesinin ardından erkeğin kadını tehdit ettiğini, evlilik dışı ilişkisi olan kadınla beraber yaşamaya zorladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı kanun) 161 inci maddesi gereğince, bu talebi kabul görmediği takdirde aynı kanunun 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının tam kusurlu olduğunu iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.02.2020 tarihli ve 2018/543 Esas, 2020/114 Karar sayılı kararıyla; davalı-karşı davacı erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, başka bir kadınla beraber yaşadığı, bu kadından bir çocuk sahibi olduğu, ilişkisi ortaya çıkınca eşine, evlilik dışı ilişkisi olan kadınla aynı apartmanda yaşamayı teklif ettiği, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğundan bahisle asıl davanın 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine 300,00 TL tedbir ve kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası ile yine kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine, erkeğin karşı davasının ise kadının boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun ispatlanamamış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili kusur belirlemesi ile nafaka ve tazminatların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili ise erkeğin reddedilen davası, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.10.2021 tarihli ve 2020/883 Esas, 2021/1110 Karar sayılı kararıyla; davacı-karşı davalı kadının davasının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinde düzenlenen zina hukuki nedenine, şayet bu talebi kabul edilmezse evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma talebinden ibaret olmasına rağmen zina hukuki nedenine dayalı davasının ispatlanmış olması nedeniyle yalnızca 4721 sayılı kanun'un 161 inci maddesine dayalı olarak kabul kararı verilmesi gerekirken her iki dava yönünden de kabul kararı verilmesinin hatalı olduğu ancak bu hususun istinaf edilmemesi nedeniyle yanlışlığa değinilmesiyle yetinildiği, İlk Derece Mahkemesince tarafların iddia ve savunması ile ibraz ettiği deliller kapsamında kusur tespitinin doğru yapıldığı, davacı-karşı davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu davranışlarının ispatlanamadığı, davalı-karşı davacı erkeğin ise zina eylemini gerçekleştirdiği, Mahkemece eylemin devam ettiği ve dava açmak için hak düşürücü sürenin geçmediği hususundaki tespitlerinde bir isabetsizlik olmadığının anlaşıldığından bahisle davalı-karşı davacı erkek vekilinin kusur tespiti, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakasına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurularının esastan reddine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan kusurun niteliği, evlilik süresi ve paranın alım gücü dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile nafakanın niteliği ve kadının ihtiyaçları dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulüyle kararın maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi yoluna gidilerek kadın yararına 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili nafaka ve tazminat miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 07.02.2022 tarihli ve 2021/10450 Esas, 2022/986 Karar sayılı kararıyla tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğundan bahisle kararın bu yönlerden kadın yararın bozulmasına, erkeğin tüm, kadının ise maddî ve manevî tazminatların miktarına yönelik temyiz itirazları dışında kalan itirazlarının reddiyle diğer yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince verilen 12.05.2022 tarihli ve 2022/561 Esas, 2022/770 Karar sayılı kararıyla kadın lehine 80.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

2. Dairemizin 27.09.2022 tarihli ve 2022/6323 Esas, 2022/7551 Karar sayılı kararıyla, Bölge Adliye Mahkemesince son kurulan hükmün, bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmadığından bahisle kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların az olduğu gerekçesiyle hükmün kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kadın yararına bozulmasına, tarafların sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yönünden onanmasına karar verilmiştir.

C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; kadın yararına 150.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin düzenli gelir getiren bir işinin olmadığını, erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olmadığını, kadın lehine tazminat verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ve Bölge Adliye Mahkemesince kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile bunların miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davası neticesinde kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının bozma ilamında belirtilen ilkelere ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-karşı davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.