"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/695 E., 2023/997 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gümüşhane Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/340 E., 2023/115 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre davalı erkek vekilinin temyize konu kabul edilen ziynet alacağı miktarının, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağı miktarı yönünden temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin sürekli alkol aldığını, defalarca bu nedenle tedavi gördüğünü ancak yine kullanmaya devam ettiğini, ekonomik şirret uyguladığını, cimri olduğunu, kıskanç ve baskıcı olduğunu, kadın erkeğin hasta anne ve babasına bakarken erkeğin yardımda bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl %10 artırılmasına, 150.000,00 TL maddî, 150.000.00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin ara sıra alkol kullandığını, bağımlı olmadığını, tedavi gördüğünü, kadının habersiz şekilde evi terk ettiğini, sonrasında erkeğin birçok kez rahatsızlandığını ancak kadının arayıp sormadığını belirterek davanın ve fer'î taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin bırakacağına söz verdiği halde alkol kullanmaya devam ettiği, alkol kullanımı nedeniyle iletişim sorunları yaşandığı ve evlilik birliğinin etkilendiği, maddî gücü oranında evlilik birliğinin ortak giderlerine katılmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL olarak belirlenen tedbir nafakasının 700,00 TL artırılarak aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının artırılan miktar yönünden karar tarihinden ileriye doğru etkili olmak üzere erkekten alınarak kadına ödenmesine, kadın yararına aylık 300,00 TL olarak belirlenen tedbir nafakasının 1.700,00 TL artırılarak aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasının artırılan miktar yönünden karar tarihinden ileriye doğru etkili olmak üzere erkekten alınarak kadına ödenmesine, yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarı, ziynet alacağı davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazmintalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarında talebin aşıldığı, dava dilekçesinde 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının talep edildiği, ziynet alacağı davasının kabulü gerektiği gerekçesiyle erkeğin yoksulluk nafakasının miktarına, kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına aylık 300,00 TL olarak belirlenen tedbir nafakasının taleple bağlı kalınarak hükmün kesinleşme tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak erkekten alınıp kadına ödenmesine, nafakaya her yıl ÜFE oranında artırım uygulanmasına, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, tarafların sair temyiz itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının miktarının azaltılmasının haksız olduğunu, dava açıldığı tarihe göre makul olan taleplerin şu aşamada düşük kaldığını, hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarlarının artırılması gerektiğini, tüm taleplerin kabulü gerektiğini belirterek hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, hükmedilen nafaka ve tazminatların reddine karar verilmesi gerektiğini, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü kararının haksız olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar, ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü, kusur belirlemesi nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.