Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8797 E. 2024/111 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının uygunluğu ve bozma sonrası yapılan istinaf duruşması nedeniyle kadının vekalet ücreti talebinin kabul edilip edilmemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kararı gereğince hüküm verildiği gözetilerek temyiz istemlerinin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1990 E., 2023/2252 K.

DAVA TARİHİ : 15.05.2019-12.07.2019

KARAR : Bozmaya uyularak kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozmaya uyularak davalı- davacı kadının tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında görülen 2015/439 Esas 2016/84 Karar sayılı boşanma davasının reddedildiğini, tarafların bu tarihten itibaren bir araya gelmediklerini, evliliğin tekrar kurulmadığını, 3 yıl geçtiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; erkeğin hakaret ve tehdit ettiğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, ilgisiz olduğunu, sadakatsiz olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, onur kırıcı davranışlarının olduğunu belirterek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, velâyetin kendisine verilmesine, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.02.2021 tarih ve 2019/237 Esas, 2021/71 Karar sayılı kararı ile erkek tarafından Mahkemenin 2015/439 Esas 2016/84 Karar sayılı dosyasında kadın aleyhine boşanma davası açıldığı, Mahkemece 04.03.2016 tarihinde davanın reddine karar verildiği, kararın 29.04.2016 tarihinde kesinleştiği, işbu, davanın reddine karar verilen davanın kesinleşme tarihinden itibaren üç yıllık süre geçtikten sonra 15.05.2019 tarihinde açıldığı, toplanan delillerden ve davacı tanıklarının beyanlarından reddine karar verilen boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren üç yıllık süre geçmesine rağmen tarafların tekrar bir araya gelerek karı-koca hayatı yaşamadığı hususunun sabit olduğu 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen boşanmanın şartları oluştuğu, birleşen dava yönünden erkeğin 2015 yılında birlikte yaşayacakları vaadiyle kadın ve çocuklarının Denizli'ye taşınmasını sağladıktan sonra kendisinin Burdur ilinde yaşamaya devam ettiği bu haliyle birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırı davrandığı, farklı illerde yaşadıkları dönem içerisinde yanlarında olmayarak eşine karşı evlilikten beklenen yeterli ilgiyi göstermediği, Mahkemenin 2015/439 Esas sayılı dosyasında kadına kusur isnat ederek açtığı boşanma davasının temelden sarsılma olgusunun ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verildiği, bu tarihten sonra erkeğin eşiyle barışmak ve müşterek konutta ortak yaşamı yeniden tesis edebilmek için herhangi bir girişimde bulunduğunu iddia etmediği dikkate alınarak reddedilen boşanma davasını açarak fiili ayrılığa neden olan kişinin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile, asıl dava yönünden 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca birleşen dava yönünden ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına takdir edilen aylık 750,00 TL, ortak çocuk yararına takdir edilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamı ile, karar kesinleştikten sonra kadın için yoksulluk, çocuk için iştirak nafakası olarak devamına, 25.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili; kusur belirlemesi, birleşen davanın kabulü, aleyhine hükmolunan nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 26.10.2022 tarih ve 2021/1323 Esas, 2022/2302 Karar sayılı kararı ile ilk davadan sonra erkeğin başka bir kadınla yaşamak suretiyle sadakatsiz davrandığı sabit olduğu halde erkeğe sadakatsizlik kusurunun yüklenmemiş olmasının hatalı olduğu, buna göre davacı- davalı erkeğin ilk davanın reddinden sonra başka bir kadınla yaşamak suretiyle sadakatsiz davrandığı, farklı illerde yaşadıkları dönem içerisinde kadın ve çocukların yanlarında olmayarak eşine karşı evlilikten beklenen yeterli ilgiyi göstermediği, birlik görevlerini ihmal ettiği erkeğin yine de ağır kusurlu olduğu ayrıca kadın yararına hükmedilen manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile, kadının kusur belirlemesi ve manevî tazminatın miktarı yönünden istinaf talebinin kabulüne, kadın yararına 25.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı erkek vekili kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; kadın vekili ise; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Daire’nin 13.04.2023 tarih ve 2022/10881 Esas, 2023/1847 Karar sayılı kararı ile, kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan davalı-davacı kadın vekilinin diğer itirazları ile ... erkek vekilinin tüm itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına kesinleşmeden itibaren işleyecek yasal faiziyle 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tazminat miktarlarının haksız ve orantısız olarak artırılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; gerçekleşen kusurlara göre taleplerinin tamamının kabulüne karar verilmesi gerektiği ile bozma sonrası istinaf duruşması nedeniyle lehine vekâlet ücretine karar verilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tazminat miktarları ile vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin kanun gereği bozma sonrası açtığı duruşma nedeniyle talebi kabul edilen lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 373 üncü maddenin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden Velda'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.