Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8799 E. 2024/5090 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının yerindeliği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere ve uygulanması gereken hukuk kurallarına uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1010 E., 2023/1117 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/385 E., 2022/156 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının davacıya küfür ve hakaret ettiğini, ilgisiz davrandığını, fiziksel şiddet uyguladığını, babasının tarlasında para vermeksizin çalıştırarak ve düğünde takılan takılara el koyarak ekonomik şiddet uyguladığını, ailesinin evliliğe müdahalesinin sessiz kaldığını beyanla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL tazminat, aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk çocukların velâyeti ve her çocuk için ayrı ayrı 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının bahsettiği hadiselerin üzerinden uzunca bir zaman geçtiğini ve bu hadiselerin af kapsamında kaldığını, davacının başka bir erkekle kaçarak evi terk ettiğini, davacının sebepsiz yere tartışma çıkararak davalı ve ailesine hakaret ettiğini, davacının psikiyatri bölümünde yatılı tedavi gördüğünü ve psikolojisinin bozuk olduğunu, davacının hastalığı zamanında davalıya destek olmadığını beyanla davanın reddini, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacıya hakaret ettiği, davacı kadının ise, hastalığında davalıya destek olmadığı, davalıya hakaret ettiği, güven sarsıcı nitelikte telefon görüşmeleri yaptığı, sadakat yükümüne aykırı davrandığı, meydana gelen bu olaylar karşısında tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılmasında yukarıda açıklanan kusurlu davranışları sebebiyle davacı kadının ağır, davalı erkeğin ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile dava ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı asıl davanın reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı davanın ve karşı davanın kabulü ile; tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocukları, ... ve ...'ın velâyetlerinin davalı babalarına verilmesine anne ile kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ortak çocukları, ...'ın velâyetinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davacı yararına 27.01.2021 tarihli celsenin 6 nolu ara kararı ile takdir olunan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamıyla davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşme tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, velâyeti davacı kadına verilen ortak çocuk ... yararına 27.01.2021 tarihli celsenin 6 nolu ara kararı ile takdir edilen tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 350,00 TL arttırılarak 500,00 TL'ye çıkarılmasına, bu miktar nafakanın karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamıyla davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararı kabul etmediklerini, eksik inceleme, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, tazminatlar, nafakalar, velâyet düzenlemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-daval kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, bütün çocukların velâyetinin anneye verilmesi gerektiği, boşanma, velâyet, tazminat, nafakalar, yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında eksik inceleme ile karar verilip verilmediği, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı, kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile erkek lehine verilen maddî, manevî tazminatlar ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 240 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.