Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8801 E. 2023/6392 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın bozma ilamına uyularak verilen kararda hükmedilen maddi tazminat miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uygun olarak yapılan yargılamada, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, kusurlu davranışların niteliği, paranın alım gücü ve taleple bağlılık ilkesi gözetilerek hükmedilen maddi tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1009 E., 2023/1139 K.

...

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminat yönünden bozulmasına, temyize konu diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların birkaç yıl önce ayrıldıklarını ancak daha sonra evlilik birliğinin yeniden tesis edildiğini, sonrasında davalının eski günlerdeki gibi davranmaya devam ettiğini, kadınla konuşmadığını, ekonomik şiddet uyguladığını, eve aldıkları yüzünden söylendiğini ve aldıklarını yere fırlattığını, eve gelmemeye başladığını, kadın olduğu için eve gelmediğini söylediğini, kadını rencide edici sözler sarf ettiğini, sadakatsiz ve güven sarsıcı davrandığını, kadına "Sana kızların baksın, seni bu evde tutan yok, cehennemin dibine git" dediğini, kadının ailesiyle görüşmesine kısıtlamalar getirdiğini, psikolojik, ekonomik, fiziksel şiddet uyguladığını, evin geçimi için para bırakmadığını ve kadını evden kovduğunu belirterek; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, kadının kusurlu olduğunu, davacı kadının ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiğini ve davacıyı dolduruşa getirdiğini, erkeğin eve aldığı eşyaları kadının beğenmediğini, erkeğe hor davrandığını, kadının son gidişinde erkeğe "Git seni başka kadınlar teselli etsin" dediğini, erkeğe sürekli hakaret ettiğini, onu rencide ettiğini, kadının evi terk etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, erkeğe küstüğünü, konuşmama cezası verdiğini, katı ve soğuk davrandığını, ortak hayatın devamının imkansız hâle geldiği belirterek; kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine, davalı erkek yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.09.2021 tarihli ve 2020/198 Esas, 2021/569 Karar sayılı kararıyla; kadın tarafından daha önce açılan davada kadının boşanma davasının, feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kadının feragat tarihinden önce yaşanan olayları affettiği, bu tarihten sonra erkeğin yine kadının ailesi ve akrabalarıyla görüşmesini kısıtlayıcı tavır sergilediği, eşine harçlık vermediği, geçimsizliğe sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olmayan kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları oluştuğundan kadın yararına 8.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata, tam kusurlu erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı erkek vekili ise hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 18.01.2023 tarihli ve 2021/1635 Esas, 2023/68 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, paranın alım gücü, beklenen menfaatlerin kapsamı ve davalı erkeğin kusurlu davranışlarının davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği dikkate alındığında, davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf itirazının kabulüne, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 60.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, diğer istinaf itirazları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararı isabetli bulunduğundan kadın vekilinin diğer, erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 20.06.2023 tarihli ve 2023/2933 Esas, 2023/3323 Karar sayılı kararı ile; somut uyuşmazlıkta, davacı kadın vekilinin dava dilekçesinde, 100.000,00 TL maddî tazminat talep ettiği ve istinaf dilekçesinde maddî tazminat talebini 50.000,00 TL olarak belirttiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebileceği, hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince talep aşılarak kadın yararına aylık 60.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün kadın yararına hükmedilen maddî tazminat yönünden bozulmasına, davalı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının ise reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler bir bütün halinde değerlendirilerek, tarafların evlilik süresi, boşanmaya yol açan olaylardaki kesinleşen kusur dereceleri, kusurlu davranışların niteliği, paranın alım gücü ve taleple bağlılık ilkesi göz önüne alındığında, davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyizinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu davranışının bulunmadığı, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarı dışındaki hususlar kesinleşmiş olmakla temyize konu edilemeyeceğinden, bozma kararına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozmanın amacına uygun karar verip vermediği ve kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozmaya uygun inceleme ve araştırma yapılmış olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilince yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...