"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2288 E., 2023/2164 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/69 E., 2023/376 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı -davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 15.10.2017 yılından beri evli olduklarını, ortak çocuklarının bulunmadığını, evlilik süresince meydana gelen olayların müşterek hayatı çekilmez bir hal aldığını, davalı ile başlangıçta uyuşuyor gibi gözükseler de aslında dışarıya yansıtılmamaya çalışılan iç huzursuzluklarının olduğunu, evlilik birlikteliğinin görev ve titizliklerine uyduğunu, davalının kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle şiddetli bulunduğunu, davalı sürekli ilgisiz davrandığını, davalı akşam işten çıktıktan sonra kahveye gittiğini, orada arkadaşlarıyla okey oynadığını, saat gece 00:00-01:00 gibi eve geldiğini, davalı sürekli iddia oynadığını, 30.000,00 TL kumar harcaması yaptığını, davalının bahis borçlarını ödeyebilmesi için babasının kendisine düğünde taktığı Osmanlı Tuğrası kolyesini verdiğini, bozdurup borcunu ödemesini istediğini, davalının kendisine sürekli yalan söylediğini, aralarında tartışma yaşandığını, davalı parası olmadığı için evlilik yüzüğünü satıp Denizli'ye geldiğini, ve kendisinden son bir şans istediğini, bir daha kumar oynamayacağına söz verdiğini, şans istediği gün dahi kumar oynadığını, davalı ile tüm sıkıntılara karşılık aile birliğini korumak adına her türlü fedakarlığı yaptığını, davalı tüm hal ve hareketleri nedeni ile aralarındaki sevgi saygı olmadığını, psikolojisinin derinden etkilendiğini, davalı tüm hal ve hareketleri nedeni ile aralarındaki sevgi ve saygıyı yok ettiğini, tüm bu sebeplerden dolayı tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 15.10.2017 tarihinde evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, taraflar İstanbul ilinde yaşadığını, müvekkilinin alışveriş merkezinde mağaza müdürü olarak görev yaptığını, taraflar arasında ara sıra davalı ... tarafından terk edişlere rağmen müvekkilin ona olan sevgisinin devam ettiğini, davalı taraf müvekkile ait 34 BZH ... plaka sayılı aracı türlü zorlamalar ve ayrılık tehditleri ile kendi üstüne geçirdiğini, devir yapılıncaya kadar aile içindeki huzursuzluklara devam ettiğini, kusurlu tarafın davalı taraf olduğunu, davalı herhangi bir somut olaya dayanmayan anlaşılmaz sorunlar ortaya atarak müşterek evi türlü bahanelerle terk ettiğini, tüm bu sebeplerden dolayı tarafların boşanmalarına, Betty adlı köpeğin müvekkile teslimine, yararına 50,000 TL maddi, 50,000 TL manevî tazminata, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin kadın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin 09.07.2021 tarihli ilk kararı ile; tarafların 20.09.2017 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden ortak çocuklarının bulunmadığı, taraflar arasında evlilik birlik ve beraberliğini temelinden sarsacak nitelikte şiddetli geçimsizlik olduğu, ortak hayatın çekilmez bir hal aldığı, bu geçimsizlik sebebiyle tarafların ayrıldıkları, tekrar bir araya gelip bu evliliği yürütme ihtimallerinin bulunmadığı, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yararın da kalmadığı, tüm dosya kapsamından, tanık beyanlarından, boşanmaya sebep olan tarafın asıl davada davalı taraf olduğu anlaşıldığından asıl dava yönünden tarafların boşanmalarına, Davacı vekilinin davacı lehine talep etmiş olduğu aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşme tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, evlilik birliğinin kısa sürmüş olması, ortak çocuklarının bulunmaması sebebiyle yoksulluk nafakasının kararın kesinleşme tarihinden itibaren 24 ay ödenmesine, 24.aydan sonra yoksulluk nafakasının sona erdirilmesine, birleşen dava yönünden davanın reddine, birleşen dava davacı vekilinin maddî manevî tazminat taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından maddî ve manevî tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine, Birleşen davacının talep etmiş olduğu "BETTY" adlı köpeğin evlilik birliği içerisinde edinilmiş menkul ve gayrimenkul mal tanımına girmediği, velayet konusu da olamayacağı değerlendirilerek bu talebin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.01.2023 tarihli kararı ile; "... gerekçede boşanmaya sebep olan tarafın asıl davada davalı taraf olduğu kabul edilerek asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddine karar verilmiş, ancak dayanılan vakıalar, tanık anlatımları ve ile tüm delillere göre erkeğe hangi kusurların yüklendiği açıklanmamıştır. Erkeğe yüklenen kusurların neler olduğu belli değildir. Bu sebeple kararın denetime elverişli olmadığı anlaşılmıştır. Anayasanın 141/3. maddesi "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" emredici hükmünü içermektedir. Gerçekleşen bu durum karşısında, istinafa konu mahkeme hükmü yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesindeki unsurları içermemektedir. Gerekçedeki bu eksiklik nedeniyle karar hukuka aykırı bulunmuştur.Kabule göre de; kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının 24 ay ile sınırlı tutulması 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'unun 175 ve 176 ncı maddelerine uygun olmadığı, madde metnine göre toptan ya da irad şeklinde nafakaya hükmetmek mümkün olup belli bir süre ile sınırlandırmanın yasada düzenlenmediği gözetilmeden 24 ay ile sınırlı tutulması da yasa metnine aykırı olduğu, sonuç olarak; yukarıda gösterilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakmeleri Kanun'unun 353/1-a-6 amddesi anlamında tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplandığından ve bu delillerin değerlendirildiğinden söz edilemeyeceği..." gerekçesiyle davalı/davacı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile gerekçede belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, istinaf başvurusunun kabul sebebine göre diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C-İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 20.09.2017 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden ortak çocuklarının bulunmadığı, davacı tanığı ve davalı tanığı Ahmet K. beyanlarından davalının kumar oynadığı, eşi ve evi ile ilgilenmediği, evlilik birliğinin kendine yüklediği görevleri yerine getirmediği, taraflar arasında evlilik birlik ve beraberliğini temelinden sarsacak nitelikte şiddetli geçimsizlik olduğu, ortak hayatın çekilmez bir hal aldığı, bu geçimsizlik sebebiyle tarafların ayrıldıkları, tekrar bir araya gelip bu evliliği yürütme ihtimallerinin bulunmadığı, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yararın da kalmadığı anlaşıldığından asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kadın lehine (500,00 TL*24) 12.000,00 TL nafakanın kararın kesinleşme tarihinden itibaren toptan bir defaya mahsus olmak üzere erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle birleşen davanın davanın ve maddî- manevî tazminat taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından ayrı ayrı reddine, erkeğin talep etmiş olduğu "BETTY" adlı köpeğin 4721 sayılı Kanun açısından evlilik birliği içerisinde edinilmiş menkul ve gayrimenkul mal tanımına girmediği, velâyet konusu da olamayacağı değerlendirilerek bu talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı -davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; her iki dava fer'îler olmak üzere hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalı/ davacı erkeğin kumar oynadığı, evlilik birliğinin kendine yüklediği görevleri yerine getirmediği, eşi ve evi ile ilgilenmediği bu şekilde tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş ise de; dinlenen tanklar ve tüm dosya kapsamına göre davacı/davalı kadının da evlilik birliği içinde erkeğe yönelik hakaret ve aşağılayıcı sözler söylemek suretiyle kusurlu olduğu, erkeğin birleşen davasının da kabulü gerektiği halde birleşen davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, gerçekleşen kusur durumuna göre; davalı/ davacı erkeğin kumar oynadığı, evlilik birliğinin kendine yüklediği görevleri yerine getirmediği, eşi ve evi ile ilgilenmediği, kadının ise erkeğe yönelik hakaret ve aşağılayıcı sözler söylemek suretiyle kusurlu olduğu, buna göre erkeğin kusurlarının kadına göre daha ağır olduğunun kabulü ile kararın kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine, tespit edilen kusurlara göre erkeğe yüklenen kusurlarda ve kadının davasının kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup erkeğin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine, erkeğin davasının reddine yönelik istinaf başvurusunun ise kabulün ile erkeğin davasının da kabulü ile tarafların boşanmalarına, İlk Derece Mahkemesinin ilk kararında hatalı olarak oluşturulan nafakaya ilişkin hüküm kadın tarafından istinaf edilmediğinden erkek yönünden kazanılmış hak oluştuğu, bu sebeple dairenin kaldırma kararı sonrasında kazanılmış haklar gözetilmeksizin toptan nafakaya hükmedilmesinin doğru olmadığı, somut olayda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının ise daha az kusurlu olduğu, kadının sosyal ekonomik araştırma tutanağına göre ev hanımı olduğu, daimi bir işte çalışmadığı, gelirinin olmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşulları oluştuğu anlaşıldığından Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına göre ve kazanılmış haklar gözetilerek kadın yararına aylık 500,00-TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşme tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yoksulluk nafakasının kararın kesinleşme tarihinden itibaren 24 ay ödenmesine, 24.aydan sonra yoksulluk nafakasının sona erdirilmesine, toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda davalı/davacı erkeğin ağır kusurlu olduğundan davalı/ davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davalı/ davacı erkeğin birleşen dava dilekçesinde talep ettiği kişisel malı olduğunu iddia ettiği köpek Betty'nin kendisine teslimi talebi yönünden ise; bu talebin boşanma davasının eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabi olduğu ve bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksikliğin yargılama sırasında da giderilmediği gerekçesiyle davalı/ davacı erkeğin bu talebi ile ilgili dosyanın tefrik edilerek ilk derece mahkemesine gönderilmek üzere ayrı esasa kaydedilmesine, erkeğin sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. Temyiz
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur değerlendirilmesi, kusur belirlemesi, erkeğin birleşen davasının kabulü, nafaka ve aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi ile kadın lehine hükmedilen nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve birleşen kadının davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, kadın yararına nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve erkeğin reddedilen maddi ve manevi tazminat talebi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.