"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1891 E., 2023/1687 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/57 E., 2022/989 K.
Taraflar arasındaki ziynet ve kişisel eşya alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 25.10.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin kesinlikten reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre, dava dilekçesi ile talep edilen ziynetlerin Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihindeki altın kuru üzerinden Türk lirasına çevrilmesi ile hesaplanan reddedilen toplam miktarı dikkate alındığında, kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek kararın 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesine aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda temyiz dilekçesinin kesinlik sebebiyle reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 25.10.2023 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; düğünde takılan ziynet eşyalarının taraflar balayına giderken davalı tarafından babasına teslim edildiğini, daha sonra da iade edilmediğini, ekli listede bulunan eşyaların ise davalıda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ziynet ve eşyaların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde güncel bedellerinin faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacıdan kesinlikle ziynet alınmadığını, ziynetlerin tamamının davacıda olduğunu, kadına özgü olmayan ziynetler yönünden dava haklarını saklı tuttuklarını, davacının müşterek hanedeki eşyaları beraberinde götürdüğünü, sonraki tarihlerde de defalarca müşterek haneye gelen davacının kalan eşyalarını da beraberinde götürdüğünü, davacının talep ettiği miktar ve özellikte eşyasının olmadığını, perdelerin yarı bedeli ile oturma grubunun yarı bedelinin davacı tarafça ödendiği iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, görgüye dayalı davacı tanıkları anlatımlarından Mahkemece varlığı kabul edilen ziynetlerin davalı ve ailesinin kasasında olduğu, davalı ve ailesinin tanıklara ziynetler bizde, kasada, istediğiniz zaman veririz şeklinde beyanda bulundukları, ziynetlerin davalı hakimiyetinde olduğu ve davacıya iade edilmediği, ziynetlere yönelik davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin gerektiği; bakiye ziynetlerin varlığı ispat edilemediğinden reddine karar verilmesinin gerektiği; tanık beyanları, video kayıtlarından davacının bir kısım çeyiz eşyalarının teslim edildiğinin görüldüğü, dinlenen davalı tanığı H.'nin davacı ve ailesinin fiili ayrılık döneminde müşterek eve gelip eşyaları topladığı, davacının çeyiz eşyalarımı aldım dediği şeklindeki beyanı karşısında, davacı taşınabilir çeyiz eşyalarını alamadığı iddiasını ispat edemediği; davacı tarafça yarı bedeli ödenen perdelerin yarı bedeli, davacı tarafça yarı bedeli ödenen oturma grubunun yarısı bedeli, 1 adet Nalans marka gelinlik üzeri kürk etol, 1 adet Nalans marka işlemeli gelinlik ve duvak, Emin mobilya marka 2 siyah berjer ve siyah-beyaz sehpa ve 1 adet White Wedding marka elbisenin varlığını tanık beyanları ve sunduğu faturalarla ispat edildiği ve bu eşyaların davalıda kaldığının tanık beyanları ile sabit olduğu gerekçesi ile 1 adet 22 ayar 20 gram 8.080,00 TL bedelli bilezik, 4 adet 22 ayar 10'ar gram 16.160,00 TL bedelli bilezik, 1 adet 22 ayar 50 gram 20.200,00 TL bedelli bileklik, 1 adet 22 ayar 12 gram 4.848,00 TL bedelli tuğralı zincir kolye, 1 adet 14 ayar 112 gram 28.560,00 TL bedelli trabzon seti, 1 adet 14 ayar 12 gram 3.060,00 TL bedelli incili set, 1 adet 22 ayar 7 gram 2.843,00 TL bedelli cumhuriyet altın, 1 adet 22 ayar 3, 50 gram 1.415,00 TL bedelli yarım altın, 1 adet saat 200,00 TL bedelli set, 90 adet 22 ayar 1,75 gram 64.260,00 TL bedelli çeyrek altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde toplam bedeli olan 149.626,00 TL'nin dava tarihi olan 22.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; 25 adet trende perde markalı tüm perdelerin yarı fiyatı 750,00 TL, kelebek mobilya markalı oturma grubunun yarısı bedelli 1500,00 TL, 1 adet Nalans marka gelinlik üzeri kürk etol 170,00 TL, 1 adet Nalans marka işlemeli gelinlik ve duvak 750,00 TL, Emin mobilya marka 2 siyah berjer ve siyah-beyaz sehpa 350,00 TL,1 adet White Wedding marka 500,00 TL elbisenin aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde toplam bedeli olan 4.020,00 TL'nin dava tarihi olan 22.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme tarihindeki bedel üzerinden karar verilmesinin gerektiğini ileri sürerek kararın belirtilen yönden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eşya alacağına ilişkin kararın kesin olduğu, tarafların eşya alacağına ilişkin istinaf başvurularının reddine karar verilmesinin gerektiği; ziynetlerle ile ilgili iddiasının balayına giderken yol üzerinde bizzat davalı tarafından ziynetlerin muhafaza amacıyla davalının babasına verildiği yönünde olduğu, ancak tanık olarak dinlenen davacı tanığı ....'nın beyanı ile, ziynetlerin davacı tarafından davalının babasına verildiği, dolayısıyla Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/3/451 Esas 2019/355 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, bu durumda davalı erkeğe husumet yöneltilemeyeceği, ancak davalının babasına karşı genel mahkemelerde dava açılabileceği, dolayısıyla davacının ziynetlerinin davalı tarafından alınarak babasına teslim edildiği iddiasının ispatlanamaması sebebi ile ziynetler yönünden davalıya karşı açılan davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ziynet alacağı talebinin reddine, ret kararına göre vekalet ücretine; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine; 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a ) bendi uyarınca ziynetler yönünden kesin olarak karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 25.10.2023 tarihli ek kararı ile 07.09.2023 tarih ve 2023/1891 Esas, 2023/1687 Karar sayılı ilamının temyiz yasa yolunun açık olmadığı, kesin olarak karar verildiği anlaşıldığı gerekçesi ile temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; 25.10.2023 tarihli ek kararın kaldırılmasının gerektiğini, davalı tarafından balayı seyahatine başlandığı sırada ve yol üstünde tüm ziynetler babasına teslim edildiğinin sabit olduğunu, babasının kasasında saklandığını, kadına iade edilmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının kaldırılmasına, esasa ilişkin kararın ziynet alacağı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ziynet alacağı yönünden davanın temyiz kesinlik sınırı içerisinde kalıp kalmadığı, ek kararın yerinde olup olmadığı, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Dava, kadının düğün sırasında takılan ziynetlerinin balayına giderken kasada saklanmak üzere erkeğin babasına teslim edilmesi ve sonrasında talep edilmesine karşın kadına iade edilmemesi nedeniyle ziynetlerinin ve kişisel eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsili talebi ile açılmıştır. İlk Derece Mahkemesince görgüye dayalı davacı tanıkları anlatımlarından Mahkemece varlığı kabul edilen ziynetlerin davalı ve ailesinin kasasında olduğu, davalı ve ailesinin tanıklara ziynetler bizde, kasada, istediğiniz zaman veririz şeklinde beyanda bulundukları, ziynetlerin davalı hakimiyetinde olduğu ve davacıya iade edilmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Bölge Adliye Mahkemesince davacının ziynetlerle ilgili iddiasının balayına giderken yol üzerinde bizzat davalı tarafından ziynetlerin muhafaza amacıyla davalının babasına verildiği yönünde olduğu, ancak tanık olarak dinlenen davacı tanığı ....'nın beyanı ile, ziynetlerin davacı tarafından davalının babasına verildiği, dolayısıyla Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/3/451 Esas 2019/355 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, bu durumda davalı erkeğe husumet yöneltilemeyeceği, ancak davalının babasına karşı genel mahkemelerde dava açılabileceği, dolayısıyla davacının ziynetlerin davalı tarafından alınarak babasına teslim edildiği iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile ziynet alacağı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
2.Davacı vekili dilekçesinde ziynetlerin davalı ve ailesinin kasasında olduğunu ileri sürmüş, davalı ise altınların kadında olduğu itirazından başka bir itiraz ileri sürmemiştir. Yargılama sırasında dinlenilen tanıkların ise davalı ve ailesinin tanıklara "ziynetler bizde, kasada, istediğiniz zaman veririz" şeklinde beyanda bulunduklarını beyan ettikleri görülmüştür. Ziynetlerin erkeğin babasına verilmesinde erkeğin de müdahil olduğu, bu hali ile ziynetlerin davalı erkeğin hakimiyetinde olduğu ve davacıya iade edilmediği anlaşılmış olup erkeğin ziynetlerden yine müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü ile ziynet alacağı davasının esası hakkında tüm deliller değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinde belirtilen Hukuk Genel Kurul kararının hatalı değerlendirilmesi ile yazılı gerekçe ile davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.25.10.2023 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.