"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1494 E., 2023/1411 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile kararının kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/899 E., 2023/101 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2016 yılında görücü usulü ile evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak bir çocuklarının olduğunu, davalının evliliğin ilk zamanlarından itibaren eşiyle ilgilenmediğini, davalının evlilik birliği içerisinde müvekkile karşı kırıcı ve yıpratıcı sözler söylediğini, davalının sürekli olarak müvekkili ve evliliğini ihmal ettiğini, davalının müvekkile karşı saygısız ve umursamaz davranışlar sergilediğini, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülüklerin hiçbirini yerine getirmediğini, müvekkile hakaret ettiğini, küçük gördüğünü, şiddet uyguladığını, davalının sadakat yükümlülüklerine aykırı davrandığını, müvekkilin psikolojik çöküntüye girdiğini, davalının tutum ve davranışları ile evlilik birliğinin üzerine yüklediği ödevleri yerine getirmeyerek müvekkile ve ailesine karşı sevgi ve saygıdan yoksun hareketler ettiğini, hakaret ve tehditler ettiğini, müvekkilin evlilik birliği boyunca davalının tüm ihtiyaçlarını eksiksiz karşıladığını, evlilik birliğinin üzerine yüklediği tüm görevleri yerine getirdiğini, evlilik birliğinin fiilen bittiğini, bu nedenlerle tarafların boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin müvekkile verilmesini, ortak çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası, müvekkil lehine 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 300.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminat hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının başka bir kadınla ilişkisinin olduğu, sadakat yükümlülüklerine aykırı davrandığı, eşiyle ilgilenmediği, eşine karşı saygısız ve umursamaz tutumlarının olduğu anlaşılmıştır. Buna karşın davacı kadına atfedilen kusurlar ıspatlanamamıştır. Yaşanan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına; ortak çocuk Kadriye Ravza velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı için aylık 800,00 TL, ortak çocuk için 700,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesinden itibaren davacı için aylık 1.000 TL yoksulluk, ortak çocuk için aylık 750,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacı kadına ödenmesine, davacının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararda kusurun ispat edilemediğini, delillerin yetersiz olduğunu, taraflara yüklenen kusurların belli olmadığını, davacı ve ortak çocuk için nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve miktarın yüksek olduğunu, davacı için maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve miktarların yüksek olduğunu, usul ve kanuna aykırı kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep ve beyanla tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; " ...davacı dava dilekçesinde iddialarını ve vakıalarını ispata yarar hiç bir delil sunmamış, davalı süresinde cevap dilekçesi vermediği için cevaba cevap verme hakkı da bulunmamaktadır. Tarafına dosya ele alma tutanağı, ön inceleme duruşma günü ile birlikte tebliğ edilmiş, tutanakta tarafına verilen kesin süre dolduktan sonra da delil listesi sunmuştur. Davacının delil listesi süresinde olmadığı gibi dava dilekçesinde delil bildirmediği için sonradan delil bildirmesi ve usulsüzce bildirdiği tüm delillerin Mahkemece davacı delilleri toplanıp netice kararın verilmesi hatalı olmuştur. Davacı davasını ispat edememiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur..." gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davacının davası yönünden yeniden hüküm kurulmak suretiyle davacının davasının reddine karar vermek gerektiği belirtilerek davalı erkeğin kusur belirlemesine ve davanın kabulüne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kararın tamamının kaldırılarak davacının davası yönünden yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesine, diğer istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili özetle; delil dilekçesinin süresinde sunulmadığı yönündeki istinaf kararının hukuka aykırı olduğunu, eksik inceleme yapıldığını,davasının ispatlandığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada süresinde delil listesi sunulup sunulmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığının ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.