Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8824 E. 2024/7484 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat miktarı, nafaka miktarı, ziynet alacağı ve vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları dikkate alındığında, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının düşük olduğu, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri uyarınca hakkaniyet ilkesi gözetilerek, daha uygun miktarda tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi ve manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1076 E., 2023/1221 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/429 E., 2021/90 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne, davalı-davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve kadın vekilinin temyize konu ettiği ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; kadın vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin diğer yönlerden temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin evlilik süresince davalı ve davalının ailesi tarafından sistematik olarak fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığı, müvekkilinin evlendiği tarihten bu yana davalının eşinin ailesi ile aynı konutta yaşamaya zorlandığı, davalının ikamet ettiği adreste bulunan iki katlı evin üst katında annesi alt katında evli olan kız kardeşinin ve eşinin yaşadığı, müvekkilinin ev içerisinde hiçbir özel anı ve yaşantısının olmadığı, müvekkilinin ev içerisinde sürekli olarak kayınvalidesinin talimatları doğrultusunda hareket ettiği, kayınvalidesi tarafından kendisine hizmetli muamelesi yapıldığı, müvekkilinin eşi ile arasındaki en ufak muhabbetin kayınvalidesi tarafından görümcesine iletildiği, müvekkilinin özel yaşantısı, mahremiyeti kayınvalidesi ve görümcesi tarafından çekiştirme konusu olduğu, müvekkilinin bu nedenle huzurunun kalmadığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, doğacak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın lehine 1.000,00 TL doğacak çocuk için aylık 750,00 TL, kadın yönünden yoksulluk çocuk için iştirak nafakası olarak boşanma nedeni ile birlikte 50.000,00 'er TL maddi ve manevi tazminatın erkekten alınarak, kadına ödenmesine, düğünde kadına takılan 5 adet 25 er gr adana burma bilezik, 1 adet 16,70 gr. Zincir, 1 adet 3,5 gr. Alyans, 1 adet 5,32 gr küpe, 9,87, 8,61 gr. 1 5,52 gr olmak 3 adet yüzük olmak üzere (dava dilekçesinde 200 gr) açıklayıcı beyanda 174,72 gr. altının erkekten alınarak, kadına iadesine, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının davalı ile annesi ile birlikte yaşayacaklarını bilerek evlendiği, evlenmeden önce bu konunun konuşulduğu, davacının kayınvalidesinin kendisine hizmetli gibi davrandığını söylediği ancak evin işlerinin hem davacı hem de davalının annesi ile birlikte yapıldığı, kadının hakaret ettiğini, aşırı kıskançlık gösterdiğini belirterek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve manevî tazminatın kadından alınarak, erkeğe ödenmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin; kadının özgürlüğünü ve ailesi ile görüşmesini kısıtladığı, bağımsız bir ev temin etmediği, kadına şiddet uyguladığı, kadının da; eşine ve ailesine hakaret ettiği, kıskançlık yaptığı, erkeğin ağır; kadının az kusurlu olduğu, davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü, erkek tarafından açılan davanın reddi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 12.12.2019 d.lu ortak çocuk ...'nın velâyet hakkının anneye verilmesine, kadın için aylık 600,00 TL, ortak çocuk için aylık 400,00 TL'nin kadın için dava tarihinden, ortak çocuk için doğum tarihi olan 12.12.2019 tarihinden geçerli olmak üzere karar tarihine kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden itibaren kadın için yoksulluk, ortak çocuk için iştirak nafakası olarak, kadın lehine boşanma nedeni ile 15.000,00'şer TL maddî ve manevî tazminata, erkek tarafından talep edilen maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davacı-davalının ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile, 4 adet 25 er gr 22 ayar bilezik (değeri 27.100,00 TL), 1 adet 20 gr 22 ayar bileklik (değeri 5.420,00 TL), 1 adet 3,5 gr 22 ayar alyans (değeri 948,50 TL), 1 adet 10 gr 22 ayar yüzük (değeri 2.710,00 TL), 1 adet 8 gr 22 ayar yüzük (değeri 2.168 TL), 1 adet 5 gr 22 ayar yüzük (değeri 1.355,00 TL), 1 adet 6 gr 22 ayar zincir (değeri 1.626,00 TL) 1 adet 9 gr 22 ayar madalyon (değeri 2.439,00 TL) ziynetin davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ziynetlerin toplam değeri olan 43.766,05 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya iadesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince takdir edilen nafaka, maddî ve manevî tazminat miktarlarının yetersiz olması, ziynet eşyasına ilişkin talebin kısmen reddinin, toplanan delillere usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın nafaka, maddî ve manevî tazminat ve ziynet eşyasında reddedilen yönden kaldırılarak, talep gibi nafaka, maddî-manevî tazminata ve ziynet eşyası alacak davasının tam kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, karar gerekçesinin hatalı olduğu, kadının tanık beyanlarına itibar edildiği, bu durumun haksız ve hukuka aykırı olduğu, kadının sürekli erkeği aşağıladığı, takıların kadına düğün nedeni ile takılmadığı, düğün öncesinde kadının, erkeğin ekonomik durumunu bilmesi nedeniyle takıların borç olarak alınarak düğün sonrası bozdurulacağını beyan ettiği, bu konuda birlikte hareket edildiği, bu yöndeki kararın ve karar gerekçesinin hatalı olduğu, darp iddiasının zorla çalıştırıldığı iddiasının gerçek dışı olduğu, kadının evi terk ettiği, erkeğe hakaret ettiği, aşağıladığı, takdir edilen nafakaların, tazminatların kabul edilemez olduğunu belirterek kararın tümü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının, eşine ve ailesine hakaret ettiği, kıskançlık yaptığı, tespit edilen bu duruma göre İlk Derece Mahkemesince erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesinin toplanan delillere usul ve yasaya aykırı olduğu, erkeğin boşanma davası yönü ile yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinden kadının sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, ilgili hükümlerinin kaldırılarak erkeğin boşanma davasının kabulüne, yargılama gideri ve vekâlet ücretine, kişisel ziynet eşyası alacak davası yönünden verilen karara ilişkin tarafların istinaf başvurularının incelenmesinde; ıslah ve bu talep dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesince takıların değeri yönünden hüküm altına alınan 43.766,05 TL'ye ıslah tarihi olan 15.01.2021 tarihinde faiz yürütülmesi gerekir iken, dava tarihinden faiz yürütülmesinin toplanan delillere usul ve yasaya aykırı olduğundan İlk Derece Mahkemesince verilen kararda, 12 nolu hüküm fıkrasında, "dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte" kısmının hüküm fıkrasından çıkarılmasına, davacı-davalı kadının ziynet alacağı davasının, cins ve sayı yönü ile tam, bedel yönünden kısmen kabulü ile, 4 adet 25 er gr 22 ayar bilezik (değeri 27.100,00 TL), 1 adet 20 gr 22 ayar bileklik (değeri 5.420,00 TL), 1 adet 3,5 gr 22 ayar alyans (değeri 948,50 TL), 1 adet 10 gr 22 ayar yüzük (değeri 2.710,00 TL), 1 adet 8 gr 22 ayar yüzük (değeri 2.168 TL), 1 adet 5 gr 22 ayar yüzük (değeri 1.355,00 TL), 1 adet 6 gr 22 ayar zincir (değeri 1.626,00 TL) 1 adet 9 gr 22 ayar madalyon (değeri 2.439,00 TL) ziynetin davalı-davacı erkekten alınarak, davacı-davalı kadına aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ziynetlerin toplam değeri olan 43.766,05 TL'nin, ıslah tarihi olan 15.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-davacı erkekten alınarak, davacı-davalı kadına ödenmesine, bedel yönünden 1.496,37 TL yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, kadının tüm, erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince takdir edilen nafaka, maddî ve manevî tazminat miktarlarının yetersiz olması, ziynet eşyasına ilişkin talebin kısmen reddinin, toplanan delillere usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın nafaka, maddî ve manevî tazminat ve ziynet eşyasında reddedilen yönden kaldırılarak, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı, ziynetin reddedilen kısmı, vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, karar gerekçesinin hatalı olduğu, kadının tanık beyanlarına itibar edildiği, bu durumun haksız ve hukuka aykırı olduğu, kadının sürekli erkeği aşağıladığı, darp iddiasının zorla çalıştırıldığı iddiasının gerçek dışı olduğu, kadının evi terk ettiği, erkeğe hakaret ettiği, aşağıladığı, takdir edilen nafakaların, tazminatların kabul edilemez olduğunu belirterek; kararı kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkeğin tüm; kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. O hâlde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-davalı kadın vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,

3.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin sair yönlere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Ali'ye yükletilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.