Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8823 E. 2024/7000 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının yerindeliği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3069 E., 2023/1627 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Marmaris Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/59 E., 2021/199 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararda erkek tarafından sunulan istinaf dilekçesinde kusur belirlemesi yönünden açıkça bir temyiz itirazı bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesince bu yönde yeniden hüküm kurulmadığından erkeğe yüklenen kusur kesinleşmiş olup erkeğin kusur belirlemesine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı-karşı davalı erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin sinirli ve kavgacı olduğunu, kadına ve ortak çocuklara fiziksel ve pisikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 200,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 10.000,00TL maddî, 20.000.00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, cevaba cevap dilekçesi ile de ortak çocukların her biri yararına aylık 400,00TL iştirak nafakasına, kadın yararına 1.000,00TLyoksulluk nafakasına, 20.000,00TL maddî, 30.000.00TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, 20.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 19.10.2017 tarih ve 2016/310 Esas, 2017/442 Karar sayılı kararı ile erkeğin kadına ve çocuklara şiddet uyguladığı, aşırı şekilde alkol aldığı, erkeğin süresinde cevap dilekçesi sunmaması nedeniyle kadının kusurunun bulunmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 150,00 TL tedbir ve 200,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 5.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. Karar, davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı, kişisel ilişki süreleri yönünden; davalı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatlar yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.12.2019 tarih 2018/566 Esas, 2019/1672 Karar sayılı kararı ile dava dilekçesinin erkeğe usule uygun şekilde tebliğ edilmediği, erkeğin cevap dilekçesinin süresinde kabul edilerek kadına usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi gerektiği, bu aşama tamamlandıktan sonra yeniden ön inceleme duruşması ve akabinde diğer işlemlerin yapılması gerektiği gerekçesi ile kararın kesinleşen boşanma ve velâyet kısmı hariç olmak üzere kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre dava taraflarının diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin şiddet uygulaması nedeniyle tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00TL yoksulluk nafakasına, 7.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı ile ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının tazminatlar ve yoksulluk nafakası ile çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurunun dikkate alınmadığını, erkeğin gelirinin hükmedilen nafaka ve tazminatlara göre düşük olduğunu belirterek kusur belirlemesi, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakalar, yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, çocuklar yararına hükmedilen nafakalar, yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkek vekilinin kusur belirlemesine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.