"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1665 E., 2023/2231 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/378 E., 2023/314 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek dava dilekçesinde; eşi ile anlaşmalı boşanma protokolü düzenlediklerini beyanla, anlaşmalı boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı erkek çekişmeli dava dilekçesinde, eşi ile anlaşmalı boşanmaya karar verdiklerini ve anlaşmalı boşanma protokolü gereğini yerine getirdiğini, dört yıldır ayrı yaşadıklarını, eşinin ortak çocuğu yirmi üç günlük iken bıraktığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı kadın 12.02.2018 tarihli cevap dilekçesinde, boşanmalarına karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı kadına çekişmeli dava dilekçesi 03.12.2022 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş, süresinde cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 13.02.2018 tarih ve 2018/82 Esas, 2018/97 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafından açılan davanın davalı tarafından da kabul edildiği, tarafların 07.02.2018 tarihli protokol ve duruşmada vermiş oldukları beyanları ile boşanma ve fer'îler, hususunda anlaştıkları, bu konuda duruşmada dinlenen tarafların iradelerini serbestçe açıkladıkları, evliliğin bir yıldan fazla sürdüğünün anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı babaya verilmesine, çocuk ile davalı anne arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına 150 TL tedbir nafakasının davacı babadan davalı anneye verilmesine, davalı lehine protokol gereği 10.000,00 TL maddî tazminata, taraflarca talep edilmediğinden nafaka ve eşya talepleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına, taraflarca imzalanan 09.02.2018 tarihli protokolün onaylanmasına karar verilmiş, davalı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmelerini engelleyici kanuni bir hüküm bulunmadığı, taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmünün bütünüyle geçersiz hale geleceği, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" olarak görülmesi gerektiği, açıklanan nedenle Mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonuca göre karar verilmesi gerektiği, somut olayda tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, ancak davalı kadının boşanmaya yönelik kararından vazgeçmesi nedeniyle davanın hukuksal niteliğinin değişmiş olduğu, davanın, anlaşmalı boşanma hükümlerine dayalı olarak açılması nedeniyle, taraflarca iddia ve savunmaya ilişkin vakıalar bildirilmemiş olduğu ve sonuç olarak esasa ilişkin hiç bir delilin toplanmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davalı kadının istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tümüyle kaldırılmasına, belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 21.11.2022 tarihli çekişmeli dava dilekçesi sunduğu, ancak dava dilekçesinde tanık delili dahil herhangi bir delile dayanılmadığı ve sunulmadığı, davacının dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu vakıaların ispatlanamadığı gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.