"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1546 E., 2023/1897 K.
...
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili ile evlilik gerçekleştirirken Türkiye'ye kesin dönüş yapacağını beyan ettiğini, yine davalı, ailesinden ayrı yaşayacaklarını söylemesine rağmen ayrılık tarihine kadar müvekkilini davalının ailesiyle birlikte kalmaya zorladığını, ayrılmayacağını beyan ettiğini, müvekkilinin yurt dışına gitmesi için resmi nikahın önceden yapıldığını, bir yıl sonra düğünlerinin olduğunu, tarafların bir yıldan biraz uzun süre bir arada kaldıklarını, müvekkilinin yurtdışına eşinin yanına gittiğinde davalının müvekkili ile ilgilenmediğini, akşamları müşterek haneye gelmediğini, müvekkilinin nerede olduğunu sorduğunda sürekli terslediğini, davalının annesinin de müvekkiline baskı yaptığını, davalı ve annesinin müvekkilini eş ve gelin olarak görmediklerini, kendilerine hizmetçi ve köle gibi davrandıklarını, müvekkilinin onurunu kırdıklarını ve rencide ettiklerini, davalıya müvekkilinin kendisiyle neden ilgilenmediğini, neden geç geldiğini sorduğunda davalının müvekkiline hakaret ettiğini cevap vermediğini, davalının bu davranışlarına annesininde her zaman destek olduğunu, davalının müvekkilini hiçbir zaman sahiplenmediğini müvekkilinin düzelir diye sabretmesine karşın davalının müvekkilini Türkiye'ye ailesinin yanına gönderdiğini, davalının asabi ve geçimsiz bir kişiliği olduğunu, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki asılsız iddiaları kabul etmediklerini, tarafların evliliğinin ilk gününden itibaren davacının anne ve babası ile hergün iki üç saat görüntülü şekilde konuştuğunu, müvekkili ile ilgilenmediğini, davacının evlendikten sonra müvekkiline ve ailesine karşı soğuk davrandığını, davacının evlilik birliğinde evde olan tüm olayları anne ve babasına aktardığını, müvekkilinin aile mahremiyetini zedelediğini, davacının müvekkilinin sözünü dinlemediğini, sürekli anne ve babasının etkisinde kaldığını, tarafların yurtdışında müvekkilinin anne ve babasının evine yerleştirdiğini, davacı ve davacının ailesi tarafından müvekkilinin bir eş olarak görülmediğini, tüm bu olaylardan sonra tarafların görüşerek ayrı kalmalarının iyi olacağını düşünerek davacının Türkiye'ye geldiğini, daha sonra boşanma davasını açtığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacının kusurlu olduğunu, tarafların tekrar bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını belirterek tarafların boşanmalarına ve kadının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.03.2021 tarihli ve 2018/1144 Esas, 2021/141 Karar sayılı kararıyla erkeğin bağımsız konut temin etmediği, kadına hakaret ettiği, eve geç geldiği, kadına zorla ev işi yaptırdığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, davacı kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve bir defaya mahsus 15.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2021/1121 Esas, 2022/66 Karar sayılı kararıyla; kusursuz bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddî ve manevî tazminat takdiri doğru fakat tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının düşük olduğu gerekçesiyle kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kusursuz olan, boşanmayla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine yoksulluk nafakası takdirinin yerinde ancak miktarının düşük olduğu gerekçesiyle kadın lehine 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar verilerek kadının yoksulluk nafakası miktarı ile tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 09.05.2022 tarihli 2022/2159 Esas, 2022/4159 Karar sayılı kararıyla tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı kadın vekili tazminat miktarları ile yoksulluk nafakasının miktarı yönünden, davalı erkek vekili ise kusur belirlemesi ve tazminat miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Dairenin 04.04.2023 tarihli ve 2022/10659 Esas, 2023/1561 Karar sayılı kararıyla kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamına uyularak; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı değerlendirilerek kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminatın miktarlarının ayrı ayrı 200.000,00 TL olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, davanın tanık beyanları ile ispatlandığını, kadın yararına yüksek miktarda maddî tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası ve vekâlet ücreti toplamının ödenebilmesi için erkeğin 10 yılını feda etmesi gerektiğini, erkeğin ekonomik durumu incelendiğinde maddî tazminat miktarının fahiş olduğunun anlaşılacağını belirterek kusur belirlemesi ve hükmedilen maddî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarının dosya kapsamına ve bozmanın amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası hükümleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...