Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8866 E. 2024/7737 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tazminat miktarı, velayet, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı-davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin bozma için yeterli olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1600 E., 2023/2241 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/812 E., 2023/268 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne, davalı-davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, sorumlulukları yerine getirmekten kaçındığını, darp etmesi, güven sarsıcı davranışlarda bulunması, sürekli olarak müvekkile yönelik aşağılayıcı sözler söylemesi ve hakaretler etmesi, aşırı alkol kullanımı gibi nedenlerden dolayı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına,velâyetin anneye verilmesine ortak çocukların her birisi için ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, iş bu nafakanın boşanmadan sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı müvekkil lehine aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, iş bu nafakanın boşanmanın gerçekleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının hakaret ettiğini,aşırı kıskançlık gösterdiğini,çocuklara şiddet uyguladığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, kadının evi terk ederken almış olduğu 30.000 TL ve 7 çeyrek ve 1 yarım altının iadesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İlk Derece Mahkemesi KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin aşağılayıcı ve hakaret edici sözler söylediği, kadını herkesin içinde rezil ettiği tam kusurlu olduğu,davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü, erkek tarafından açılan davanın reddi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, velâyetin davalı babaya verilmesine kadın lehine 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 35.000,00 TL maddî tazminat, 35.000,00TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadının velâyet ve iştirak nafakası istemlerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminatların miktarı, velâyet, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası istemlerinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olduğundan 75.000,00 TL maddî tazminat ile 75.000,00 TL manevî tazminatın boşanmaya ilişkin hükmün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-davacı kocadan alınarak davacı-davalı kadına verilmesine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı - davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatların miktarı, velâyet, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası istemlerinin reddi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174üncü maddesi, 175inci maddesi , 176 ncı, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.