Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8869 E. 2024/8416 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirleme, tazminat miktarı ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve gerekçelerine göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1655 E., 2023/2321 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sinop 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/347 E., 2023/142 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; sebepsiz kıskançları yüzünden taraflar arasında aile birliğinin kalmadığını, müvekkil davacının cam montaj ve inşaat ustası olarak çalıştığını, müvekkilinin 2018 yılına kadar farklı firmalarda çalışmakta iken 2018 yılı Ağustos ayından sonra hiçbir firmaya bağlı olmadan inşaatlarda çalıştığını müvekkil davacının iş için değil gezmek için gittiğini ima ettiğini, ailesini istemediğini,müvekkilinin abisi ...'i arayarak müvekkilinin bir daha eve gelmemesini söylediğini, müvekkil davacının akşam eve geldiğinde davalının aile konutunu terk ettiğini gördüğünü 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili sosyal yaşamından soyutladığını etrafında hiç arkadaş bırakmadığını kıskanç davrandığı çalışmasını istemediği, komşularına dahi gitmesini engellediğini, davacının umursamaz tavırlarını gün geçtikte artırdığını, davalı ile zorunlu olmadıkça konuşmadığını, davacının eve para bırakmadığını, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, davalının davacının telefonda bir numara ile sık görüştüğünü gördüğünü, davacının sosyal medya hesabında başka kadınla ilişkisi olduğunu alenen kabul ederek müvekkilin kadınlık gururunu rencide ettiğini 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davalı lehine aylık 1.500,00 TL nafaka ödenmesine, 50.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadının eşini ailesi ile görüştürmeme ve kıskançlık gösterdiği,erkeğin de kıskançlık gösterdiği, sadakatsiz davrandığı erkeğin ağır kusurlu oldukları gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 350,00-TL tedbir nafakasının karar tarihine kadar davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla), tedbir nafakasının 350,00 TL arttırılarak 700,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar karşı davalı ...'den tahsili ile karşı davacı ...'a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, kadının çalıştığı, geliri bulunduğu, yoksulluk nafakası talebinin şartları olmadığı gerekçesi ile reddine, 30.000,00 TL maddî tazminat ile 30.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den tahsili ile davacı ...'a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası isteminin reddi ile lehine takdir edilen tazminatların miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece kadına eşini ailesi ile görüştürmeme ve kıskançlık; erkeğe de kıskançlık ve sadakatsizlik vakıaları kusur olarak yüklenmiş ise de; yapılan yargılama, toplanan deliller ve taraf beyanlarından kocaya yüklenen sadakatsizlik vakıasının güven sarsıcı davranış kapsamında kaldığı anlaşıldığından bu vakıanın güven sarsıcı davranış olarak düzeltilmesi gerektiği, ayrıca kocanın, eşinin çalışmasına izin vermediği anlaşıldığından bu vakıanın da erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, tarafların kusur dağılımında bir değişiklik olmamakla birlikte kusur olarak yüklenen eylemler yönünden, hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, eşini kıskanan, güven sarsıcı davranışlarda bulunan ve eşinin çalışmasına izin vermeyen erkeğin ağır kusurlu olduğu, eşini kıskanan ve eşinin ailesiyle görüşmesini istemeyen kadının ise hafif kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesi gerektiği, kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğundan tarafların kusur belirlemesine, kadının tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurularının kabulüne, ilgili hükümlerin kaldırılarak 50.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın boşanmaya ilişkin hükmün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası isteminin reddi ile lehine takdir edilen tazminatların miktarları yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.