"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1663 E., 2022/1783 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karamürsel Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/46 E., 2021/123 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkek vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı kadın vekilinin başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı kadının müvekkiline ve ailesine karşı sürekli agresif ve aşağılayıcı tavırlar sergilediğini, hakaret ettiğini, cevap dilekçesindeki iddiaları kabul etmedikleri gibi müvekkilinin düzenli olarak para gönderdiğini, müvekkili için evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini ve temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacı erkeğin haklı bir boşanma gerekçesi bulunmadığını, müvekkiline yüklenencek herhangi bir kusurunun olmadığını, ortak çocuklardan...'in hidrosefali hastalığı olduğunu, ...' ın ise alerji ve böbreklerinde hidronefrozu bulunduğunu, bütün tedavi ve bakımlarının müvekkili tarafından yapıldığını, davacı erkeğin ailesi ve çocukları ile ilgilenmediği gibi maddî manevî katkı sağlamadığını, davanın haksız olduğunu ve reddine karar verilmesine, boşanma kararı verilmesi halinde ortaak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadına atfedilen kusurların kanıtlanamadığı, tarafların fiilen ayrı yaşamalarının ise tek başına boşanma gerekçesi olarak kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili, tanık beyanları ile davanın ispat edildiğini, kararın usule ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; davanını reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı kadın vekili, tedbir nafakası talepleri hakkında hükümle birlikte karar verilmediğini, müvekkili ve ortak çocuklar için ara kararla takdir edilen tedbir nafakası miktarlarının yetersiz olduğu gibi dava tarihinden itibaren başlayacak şekilde tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken, 05.09.2019 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde tedbir nafakası takdir edilmesinin de doğru olmadığını beyanla; ortak çocuklar ile müvekkili lehine talep ettikleri tedbir nafakası ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı kadın için takdir edilen nafaka miktarı yerinde görüldüğünden davalı kadın için takdir edilen tedbir nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun reddine, davalı kadın ve ortak çocuklar lehine dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde tedbir nafakası takdirine karar verilmesi gerekirken, herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin 05.09.2019 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde tedbir nafakası takdir edilmesi doğru görülmediği gibi, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, çocukların yaşları itibariyle ihtiyaçları dikkate alındığında, çocuklar için takdir edilen tedbir nafakası miktarının yetersiz olduğu gerekçesiyle davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesinin 05.09.2019 tarihli altıncı ve yedinci ara kararların kaldırılmasına ve bu konuda esas hakkında yeniden hüküm tesisine, davalı kadın için 29.01.2019 dava tarihinden itibaren tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek kaydıyla aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuklar ... ve...için 29.01.2019 dava tarihinden itibaren tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek kaydıyla ayrı ayrı aylık 700,00 TL tedbir nafakasına, takdir edilen tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili, takdir edilen tedbir nafakası miktarlarının yetersiz olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çocuklar ile müvekkili lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında ortak çocuklar ile davalı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.