Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8886 E. 2024/2351 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yabancı mahkemede verilen boşanma kararının Türkiye'de tanınıp tanınmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak verildiği, davalının tanımaya engel bir durum ileri sürmediği ve karar içeriğinin kamu düzenine aykırı olmadığı gözetilerek, mahkeme kararının tanınmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1655 E., 2023/1548 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Avanos Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2023/122 E., 2023/230 K.

Taraflar arasındaki yabancı mahkemede verilen boşanma kararının tanınması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yurt dışında boşandıklarını ve boşanma kararının kesinleştiğini, yurt dışında kesinleşen boşanma kararının Türkiye'de tanınmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava konusu etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 07.12.2022 tarihli, 2022/330 Esas, 2022/283 Karar davanın kabulüne, Dortmund Yerel Mahkemesinin 109 F 4647/20 numaralı boşanmaya ilişkin 30.08.2021 tarihinde kesinleşen kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiş, davalı vekili davanın kabulü yönünden istinaf etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi 2023/422 Esas, 2023/444 Karar sayılı kararı ile; yabancı mahkeme kararının tercümesinin noter veya konsolosluk yahut yabancı mahkemece onaylı olmadığı sunulan tercüme yeminli tercüman tarafından kaşelenmiş ise de yeminli tercümanların belgeleri onaylama yetkisi bulunmadığı, bu durumda İlk Derece Mahkemesince davacı tarafa yabancı mahkeme ilamının ve kesinleştiğine dair belgenin, o ülke makamlarınca yahut ilgili konsolosluk veyahut noter tarafından usulüne uygun olarak onanmış tercümesinin dosyaya sunulması için süre verilip, sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile hükmün kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı yanca fotoğraflı ve takip yetkisi içeren özel vekâletnamesini sunulması ve davacı yanca davaya konu yabancı mahkeme ilamının ve kesinleştiğine dair belgenin, o ülke makamlarınca yahut ilgili konsolosluk veyahut noter tarafından usulüne uygun olarak onanmış tercümesinin dosyaya sunulması için süre verildiği ve bu eksikliklerin taraflarca tamamlandığı, yabancı mahkemede boşanma talebinde bulunan tarafın davalı ... olduğu, bu haliyle 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 58 inci maddesi anlamında davalının yokluğunda karar verilmesinin söz konusu olmadığı, kaldı ki bu hususun davalı yanca ileri sürülmediği, cevap dilekçesi sunulmadığı, ön inceleme duruşmasında ise davalının "Ben yabancı mahkeme kararının tanınmasını istemiyorum, boşanmak istemiyorum, boşandığım takdirde maddî açıdan karşı taraf benden talepte bulunabilir, davanın reddine karar verilsin" şeklinde beyanda bulunduğu yabancı mahkeme ilamının aslı ve onaylı tercümesinin ekli olduğu, kararda kesinleşme ve "Apostil Şerhi" nin bulunduğu ve infaz edilebilir olduğu, karar içeriğinin kamu düzenine aykırı olmadığı, 5718 sayılı kanunun 50 ve devamı maddelerinde düzenlenen tanıma şartlarının bulunduğu, yabancı mahkeme ilamında tenfizi gereken hüküm bulunmadığı, ve tanımaya herhangi bir engel olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne Dortmund Yerel Mahkemesinin 109 F 4647/20 numaralı boşanmaya ilişkin 30.08.2021 tarihinde kesinleşen kararının tanınmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yerel mahkemece davanın kabulü kararında her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı tarafın istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, Yabancı Mahkemede anlaşmalı boşanma davasının duruşmalı ve taraflar hazır bulundurulmadan yapılmış olduğu, bu davanın açılmasında hiçbir kusuru bulunmayan davalının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yabancı mahkemede verilen boşanma kararının tanınması ve tenfizi davasında, davanın kabulünün doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 323, 326, 370 ve 371 inci maddeleri, 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun 53 ve 58 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...