Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8902 E. 2024/4675 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, boşanma kararının, nafaka ve tazminat hükümlerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tanık anlatımlarıyla erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan davranışlarda bulunduğu, kadının ise kusursuz olduğu, bu nedenle boşanma kararının, nafaka ve tazminat hükümlerinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1435 E., 2023/1309 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/349 E., 2022/18 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline sevgi ve saygı duymadığını, konutun ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, birlikte vakit geçirmediklerini, hastalandığında ilgisiz davrandığını, ailesi ile iletişimi kesmeye çalıştığını, müvekkilin ihtiyaçların karşılanması konusunda kısıtlama getirdiğini, son dönemlerde sürekli boşanmayı dile getirdiğini, yatağını ayırdığını, iletişimi kestiğini, eşine fiziksel, ekonomik, psikolojik ve cinsel şiddet uyguladığını, baskı kurduğunu, söz hakkı tanımadığını, baba evine göndermekle tehdit ettiğini, aşağıladığını, artan kıskançlıkları nedeniyle evliliğin katlanılamaz bir hal aldığını, doğalgaz kullanmayı yasakladığını, televizyonun kablosunu kestiğini, mutfak alışverişleri konusunda kısıtlamalar getirdiğini, eşini akrabalarının düğünlerine göndermediğini, eşine ve aile bireylerine lakaplar taktığını, eşine ve çocuklara uygunsuz kelimeler sarf ettiğini, eşine "Sen şeker hastasısın bana doğru konuşma ağzın kokuyor" diyerek aşağıladığını, hakaret ettiğini, "o....sun" şeklinde küfür ettiğini, cebinden para çalmakla suçladığını belirterek tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 2.000 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 200.000'er TL maddî-manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin tüm kazancını ailesi için harcadığını, hiç bir kötü alışkanlığının olmadığını, 2019 yılı Ağustos ayında kadının eşinin işe gitmesini isteyerek kontrol için hastaneye gittiğini, sonrasında telefonla arayarak " pis koca, neden gelmedin ölmemi istiyorsun herhalde, öleyim de kurtul" diyerek telefonu yüzüne kapattığını, kadının hastalık nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, "Sen benim için artık önemli değilsin, hep işi düşünüyorsun beni düşünmüyorsun" şeklinde eşini azarladığını, müvekkilinin hastalıkları nedeniyle 2020 yılı başında emekli olmasından hiç memnun olmadığını, kötü davranışlarının daha da arttığını, bir gün "evi terk et, köyüne mi otele mi gidersen git, akşama kadar evi terk etmezsen polis çağırır seni evden attırırım" dediğini, müvekkilinin yalvarmasına rağmen rezillik çıkmasın diye hiçbir eşyasını almadan köyüne gittiğini, barışmak için aracılar koymasına rağmen davanın açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin eşine sevgi ve saygı göstermediği, ilgisiz davrandığı, ekonomik şiddet uyguladığı, eşinin ve konutun ihtiyaçlarına kısıtlama getirdiği, boşanmakla tehdit ettiği, yatağını ayırıp iletişimi kestiği, tehditkar tavırlarla üzerine yürüdüğü, aşağıladığı, tartakladığı, baba evine göndermekle tehdit ettiği, aşırı kıskanç tavırlarıyla hayatını kısıtlayıp psikolojik baskı uyguladığı, elektrik, su ve doğalgaz kullanımını kısıtladığı, hırsızlıkla itham ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 1.400 TL tedbir nafakasının 11.02.2021 tarihinden itibaren 1.000 TL'ye indirilmesine, 1.100 TL yoksulluk nafakasına, dilekçeler teatisinde usulüne uygun talep edilmediğinden ÜFE-TÜFE oranında artırım talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığına, 40.000 TL maddî, 20.000 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü, tedbir-yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminatların esası ve miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile usulüne uygun olarak dayanılan çekişmeli vakıalardan, hüküm tesisine esas alınarak erkeğe yüklenilen kusurlara ilişkin maddî vakıaların dosya kapsamında sunulan somut, tutarlı, görgüye dayalı tanık anlatımları ve sunulan delillerle kanıtlandığı belirlenmekle bu kusurların erkeğe yüklenilmesinde bir isabetsizlik olmadığı; olayların akışı karşısında boşanmaya neden olan olaylarda kusursuz olduğu tespit edilen kadının dava açmakta haklı olduğu; bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, kadının koşulları oluşan boşanma davasının kabulünde karar verilmesinde ve kadın yararına hükmedilen tedbir-yoksulluk nafakası ile maddî-manevî tazminatların esası ve miktarlarında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün, nafakaya hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanamayacağı, nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.