Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8906 E. 2024/4677 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusurun belirlenmesi, boşanma koşullarının oluşup oluşmadığı, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin paylaşımı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler bozma gerekçesi oluşturmadığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/310 E., 2023/1093 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/762 E., 2021/896 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 2015 yılında evlenen tarafların ortak çocuklarının olmadığını, müvekkilinin ilk evliliğinden bir çocuğu olduğunu, erkeğin evlilik boyunca müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, boşanmak istediğinde ise yüksek meblağda para istediğini, eve getirdiği içkiyi müvekkiline zorla içirmek istediğini, kötü arkadaşlar edinip kumar oynadığını, sebepsiz yere borçlandırdığını, hırsızlık yaptığını, uyuşturucu madde kullandığını, evlilik boyunca eşine hiç bir şey almadığını, ablalarının yönlendirmesi ve etkisi altında kalarak evle ilgilenmediğini, gizli konuşmalar yaptığını, mesajlaştığını, mesajlarını sildiğini, harcamaları konusunda bilgi vermediğini, eve hiç bir harcama yapmadığını, eşine para vermediğini, müvekkilinin cüzdanından habersiz para aldığını, faturaları ödemediğini, gizli kredi çektiğini, eşyaları fırlattığını, uyuşturucu kullanması nedeniyle gözaltına alınıp işten atıldığını, tarafların ayrı odalarda kalmaya başladıklarını, karı-koca ilişkilerinin kalmadığını, erkeğin eşyalarını alarak evi terk ettiğini, bu süreçte müvekkilinin aldattığı kanısında olduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 60.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, kadının aşırı sinirli, agresif, kavgacı tutum ve yapıya sahip olduğunu, herkesle tartışıp kavga ettiğini, her şeye aşırı tepki verip eline geçirdiği eşyaları fırlattığını, eşine ağır hakaret ve küfürler ettiğini, aşağıladığını, saldırdığını, iftira ve suç teşkil edecek itham ve iddialarda bulunduğunu, evin tüm yükünü müvekkiline yükleyip kazandığı paralarla birikim yaptığını, gelirini gizlediğini, müvekkilinin tüm birikimlerini bitmek tükenmek bilmeyen masraf ve isteklerini karşılamak için harcadığını, ailesinin de maddî destekte bulunmak zorunda kaldığını, ailesi ile görüşmesini yasakladığını, sinirli anlarında baygınlık geçirdiği halde tedaviyi kabul etmediğini, kendi ailesi ile de sorunlar yaşadığını, bu tutumları nedeniyle müvekkilinin hastalığının ilerlemesine neden olduğunu, iş yerine gelerek kavga çıkardığını, küçük düşürdüğünü, çocuğu sevmesinde dahi kıskançlık yaptığını, çocukla arasını bozacak söylemlerde bulunduğunu, maddî-manevî yıprattığını, tüm ev işlerini müvekkiline yaptırdığını, menfaat temin etmek için evlenen kadının müvekkiline ihtiyacı kalmadığında evden attığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı kanun'un 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların anlaşamadıkları, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evliliğin korunmasında tarafların hukuki yararlarının kalmadığı, evliliğin bu hale gelmesinde davalı adamın ayrı odada yattığı, evi terk ettiği, evin ihtiyaçlarını tam olarak karşılamadığı, davacı kadının ise kocasına hakaret ettiği, tehdit ettiği ve kocasını evden kovduğu, istemediğini söylediği, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların maddî-manevî tazminat taleplerinin eşit kusur nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili, kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, maddî-manevî tazminat taleplerinin reddi, erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, maddî-manevî tazminat taleplerinin reddi, aleyhe yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında usûlüne uygun dayanılan vakıa ve deliller dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince tespiti yapılan ve hükme esas alınarak taraflara yüklenen kusurların somut, görgüye dayalı, tutarlı tanık anlatımları ve sunulan tüm delillerle kanıtlandığı belirlenmekle, taraflara bu kusurların yüklenilmesinde ve tayininde isabetsizlik görülmediği; öne sürülen ve sunulan delillerle kanıtlanmayan diğer iddiaların ise Mahkemece kusur belirlemesinde nazara alınmamasının da yerinde olduğu; gerçekleşen eylemlerine göre de, boşanmaya neden olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu bulunduklarına ilişkin kusur tespiti, yüklenen kusurların nitelendirilmesi ile yasal koşulları gerçekleşen dava ve karşı davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; boşanmaya neden olaylarda eşit derecede kusurlu olduğu anlaşılan taraflar yararına maddî ve manevî tazminata ilişkin yasal koşullar oluşmadığından, tarafların boşanmanın fer'î niteliğinde maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin ve her iki davanın kabulü ile taraflar yararına ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi ile yargılama giderlerinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili, istinaf nedenlerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili, istinaf nedenlerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.