Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8919 E. 2024/103 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında babanın çocuklarla kişisel ilişkisinin kaldırılıp kaldırılmaması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Çocukların yüksek yararı gözetilerek, davalı babanın çocuklarla olan kişisel ilişkisinin devamının daha uygun olacağı, babanın video izletme olayından pişmanlık duyduğu ve sonrasında çocuklarla ilişkilerinde herhangi bir sorun yaşanmadığı, ergenlik dönemindeki çocuklar için baba figürünün ve disiplininin önemli olduğu gerekçeleriyle, davacı vekilinin temyiz talebi reddedilerek, istinaf mahkemesinin çocukla kişisel ilişkinin kaldırılmaması yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/138 E., 2023/1541 K.

DAVA TARİHİ : 21.05.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bergama 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/235 E., 2022/674 K.

Taraflar arasındaki davacı vekili tarafından açılan çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Bergama 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2020/233 Esas, 2020/463 Karar sayılı dosyasında verilen karar ile boşandıklarını, velâyetin anneye bırakıldığını, davalının çocuklara annen başka adamlarla görüşüyor, erkek arkadaşı var, oğlum diyeceksin ki annemi başka adamlarla yakaladım, ben de sizin velâyetinizi alacağım diyerek annelerini kötülediğini, hakaret ve cinsel içerikli sözler söylediğini, çocukların bu olaylara tanık olduğunu, 13.05.2021 tarihinde çocukların davalının yanından döndükten sonra annelerine, babasının uygunsuz video izlettiğini davalının çocuklarla olan kişisel ilişki kurma bağını kötüye kullandığın iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 323 üncü ve 324 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne, boşanma hükmü ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çocukların yanında çıplak dolaştığını ve hatta ortak çocuk Muhammed Efe'nin davacıyı başka bir adamla birlikte gördüğünü söylediği, bu olaydan sonra çocukların bir daha böyle durumla karşılaşırsa kardeşiyle evden çıkmalarını söylediğini, çocukların babalarını çok sevdiklerini bu yüzden davacının kötü niyetli iftiralarla bu davayı açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının çocuklarına karşı ilgili olduğu, davalının cinsel içerikli video izlettirdiğine dair görgüye dayalı bir durumun olmadığı, çocuğun babasının yanına giderken severek gittiği, çocuğun celsede alınan beyanında, davalının çocukla ilgilendiğinin beyan edildiği, çocuk babasının kendisine cinsel içerikli bir video izlettiğini ifade etmiş olsa da bu durum sadece bir kere olmakla kişisel ilişkinin kaldırılması için yeterli olmayacağı, davalı babanın çocuğuna karşı dosyada herhangi bir istismarı, şiddet vb bir durumda söz konusu olmadığı, üçlü heyetten aldırılan son sosyal inceleme raporunda, babanın video izletme eyleminden pişman olduğu, bu durumdan sonra davalı baba ile çocuklar arasında herhangi bir sorun olmadığı, ergenlik dönemine gelen çocuklar için baba otoritesi, disiplinin çocuğun gelişiminde sağlıklı olacağı, her türlü duruma karşı çocukların hem anne hem de baba ilgisi ile büyümesinin iyi olacağı, daha önce aldırılan sosyal inceleme raporunun da bu durumu doğruladığı, kişisel ilişkinin devamının çocukların yararına olacağı ilişkinin kısıtlanması ya da kaldırılmasını gerektirecek bir somut durum dosyaya yansımadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 323 üncü ve 324 üncü maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı babanın çocukları olumsuz etkilediği, psikolojilerini bozduğu sabit olmasına karşın takdiri delil niteliğinde olan bilirkişi raporlarının hükme esas alındığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içinde mevcut birbiriyle çelişmeyen sosyal inceleme raporlarından en son alınan heyet raporunun sonuç kısmında baba ile Muhammed Efe arasında yaşanan video izletme olayından sonra çocuk Muhammed Efe'nin psikolojik olarak olumsuz etkilendiği, baba ...'nın yaptığı davranışın hata olduğunun farkına vardığı ve pişmanlık hissettiği, video izletme olayından sonra çocukların baba ile olan kişisel ilişkilerinde herhangi bir sorunun olmadığı ancak çocukların anne ve babaları arasında olan çatışmalı ilişkiden etkilendikleri ve arada kaldıklarının anlaşıldığı, bu bağlamda ortak çocuklar ve baba arasında kurulan kişisel ilişkinin iptal edilmemesinin ve var olan şekli ile devam ettirilmesinin; özellikle ergenlik dönemine yaklaşan erkek çocuklarının baba disiplini, danışmanlığı ve otoritesi ile büyümeye devam etmesinin sağlıklı bir ergenlik geçirmelerinde fayda sağlayacağı, ölüm, kaza veya hastalık durumları da göz önünde bulundurulduğunda ortak çocukların sadece bir ebeveyne bağlı olmamaları ile gelişimleri açısından her iki ebeveyni ile iletişim kurmalarının sağlıklı bir karar olacağının değerlendirildiği, baba ile küçükler arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasının reddine ilişkin verilen kararda usul ve kanuna aykırı bir yön görülmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının takdiri delil niteliğinde olduğunu, Mahkemece sadece bu raporlara dayanılmaksızın somut durumun değerlendirilmesinin gerektiği Mahkeme aşamasında tanık olarak dinlenilen davacının annesi Sevtaç D.’nin ifadesi, davalı babanın ortak çocuklar üzerinden davacıya yönelik baskı kurma eğilimi içerisinde olduğunu ve bunu yaparken çocukların psikolojisini düşünmediğini, davalının olumsuz davranışlarını birden fazla kez sürdürdüğünü ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, baba ile ortak çocuklar arasında Mahkeme kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesinin gerekip gerekmediği ile bunun çocukların yüksek yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 323 üncü ve 324 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.