"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1085 E., 2022/2358 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/786 E., 2020/99 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı erkeğin müvekkiline karşı toplum içerisinde rencide edici davranışlarda bulunduğu gibi küfür ve hakaret ettiğini, A.Ü. isimli kadınla aldattığını ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, en son olarak evden kovduğunu, davalı erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davayı ve iddiaları kabul etmedikleri gibi gerçek olmadığını, davacı kadının müvekkiline karşı hakaretamiz davranışlar ile evi kendisinin terk ettiğini, dedikodu ve iftira niteliğinde beyanlar ile müvekkilinin kusurlu gösterilmeye çalışıldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda başka kadın ile ilişkisi olması ve davacı eşini evden kovması nedeniyle davalı erkeğin ağır kusurlu, davalı eşine iyi davranmayan ve küçümseyici sözler ile hitap eden davacı kadının az kusurlu olduğu, davacı kadınınn evlilikten beklediği maddî faydanın sona erdiği,boşanmaya sebep olan olayların ise kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, ev hanımı olan, düzenli ve devamlı bir gelire sahip olmayan davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, buna göre evlilik süresi, evliliği sona erdiren olay, kusur durumu, davacı kadının ev hanımı olması ve davalı erkeğinde aylık ortalama asgari ücret civarında geliri olması göz önüne alınmak suretiyle uygun miktarda maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiği, tarafların yaşları ve evlilik süresine göre yoksulluk nafakasının topluca ödenmesinde taraflar için fayda olduğu, ortak çocukların bütün ayrılık ve boşanma sürecinde davacı anne ile birlikte kalmaları ve yaşları dikkate alınarak velâyetlerinin davacı anneye verilmesinin uygun olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir, bir defada ödenmek üzere 40.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, davanın haklı sebebe dayanmadığını, iddaların ispat edilemediğini, müvekkiline yüklenen kusurların ve ağır kusurlu sayılmasının doğru olmadığını, davanın kabulü ile verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; davanın kabulü, boşanma, kusur belirlemesi, davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, ileri sürülen iddaların ispat edilemediğini, tanık beyanlarının gerçek olmadığını, müvekkiline yüklenen kusurların ve ağır kusurlu sayılmasının doğru olmadığını, sebepsiz olarak evi davacı kadının terk ettiğini, davanın kabulü ile verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; davanın kabulü, boşanma, kusur belirlemesi, davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ve miktarları yönünde kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davacı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi, ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarlarının uygun olup olmadığı oktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci, 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ...; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle erkeğin kadını evden kovduğuna ilişkin dosya kapsamında somut delil bulunmadığının, bu nedenle bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin, ancak mevcut kusur durumuna göre erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup, davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.