"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1590 E., 2023/1293 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/264 E., 2022/573 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğunu, evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini belirterek evilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadının kök ailesi ile görüşmesine müsaade etmediğini, kadının eşi ve ailesi arasında kalmasına sebep olduğunu, bu sebeple kadının ailesinden para talep ettiğini, boşanmakla tehdit ettiğini, müvekkiline iftira attığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, müvekkilinin çalışmasını istemediğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 6.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının evlilik birliği içinden birden fazla kez sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlar sergilediği, en son yaşanan olaydan önceki eylemlerinin erkek tarafından affedilerek evlilik birliğinin devam ettirildiği, en son yaşanan olayda ise kadının başka bir erkekle kök ailesinin evine girmek isterken o esnada evde bulunan ortak çocuk ile karşılaştığı, bunun üzerine yanında bulunan erkeğin oradan kaçarak uzaklaştığı, ortak çocuğun bu durumu babasına anlatması üzerine erkeğin müşterek konutu terk ettiği, tarafların fiilen ayrı yaşamaya başladıkları, erkeğin de evlilik birliği içinde eşinin akrabaları ile kurduğu şirketten dolayı yaşanan sorunlar nedeniyle eşinin kök ailesi ile görüşmesine müdahale ettiği, eşinin kendisi ve kök ailesi arasında kalmasına sebep olduğu, bu iş ilişkisi nedeniyle eşinin kök ailesinden para talep ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar aylık 2.000,00 TL olarak devamına, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 2.000 TL tedbir nafakasına, erkek lehine 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddi tazminat talebi ile kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, boşanmanın fer'î niteliğinde olmayan aile konutu şerhi talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarları, erkeğin maddî tazminat talebinin reddi, erkek lehine hükmedilen manevi tazminatın miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında kadının ayrıca birlik görevlerini yerine getirmediğinin sabit olduğu, tanık beyanlarında yer alan sair ifadelerin duyuma dayalı olup anlatımların tanıkların kişisel kanaatlerinden ibaret olduğu, yine bazı ifadelerde yer alan vakıaların evlilik birliğinin devam ettiği de gözetildiğinde birliğin sarsılmasına sebep olmadığının görüldüğü, tarafların barışmadıkları, af olgusunun gerçekleşmediği, tarafların son celse dinlenmeyen tanıklarından vazgeçtikleri, bu haliyle tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının, erkeğe nazaran daha fazla kusurlu olduğu gerekçesiyle kusur belirlemesinin izah edildiği şekilde düzeltilmesine, ortak çocuk karar tarihinden sonra istinaf incelemesinden önce ergin olduğundan ortak çocuk Melis lehine takdir edilen tedbir nafakasının ergin olduğu tarihte kaldırılmasına, boşanmaya sebep olan olaylarda maddî tazminat isteyen erkeğin az kusurlu olduğu, erkeğin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin isabetli görülmediği gerekçesiyle erkeğin maddi tazminatın reddine yönelik istinaf isteminin kabulü ile erkek lehine 20.000,00 TL maddî tazminata, erkeğin sair, kadının tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, yoksulluk nafakası ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 174 üncü, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.