"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1110 E., 2023/2228 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bucak 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/610 E., 2022/34 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçelerinde özetle; davalının olur olmaz konularda tartışma ve kavga çıkardığını, hakaretler ettiğini, davalı ile evlenmeden önce birlikte Kocaalilerde yaşamaya karar verdiklerini ancak davalının evlendikten sonra burada yaşamak istemediğini belirttiğini ve bu hususta sürekli sıkıntılar çıkarttığını, davalının ailesinin telkin ve direktifleri ile hareket ettiğini, bu durumun aralarında huzursuzluğa sebebiyet verdiğini, davalının ailesinin, davalıya boşanması yönünde telkinlerde bulunduklarını, davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evin düzeni ve çocukların bakımı ile ilgilenmediğini, davalının 2020 yılının Haziran ayında boşanmak istediğini, çocukları almak istemediğini, kendisinin ailesinin yanında kalacağını, boşanması halinde ailesinin kendisine ev satın alacağını ve kendisine bakacağını söylediğini, davalı ile anlaşmalı boşanma protokolü hazırladıklarını ve protokolü kendi iradesi ile imzaladığını, akabinde anlaşmalı olarak boşandıklarını ancak davalı tarafın anlaşmalı boşanma kararın istinaf ettiğini, davalının bu ve buna benzer çelişkili tutum ve davranışları olduğunu, tüm bu nedenlerle evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ...'nın velâyetlerinin tarafına verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının evlilik birliğinin gerçekleştiği tarihten itibaren davalıyı farklı farklı kadınlarla aldattığını, davacının ortak haneyi terk ettiğini, davacının ev terk ettikten sonra ... Köyü Pazar yerinde babası ...’a ait boş içinde ev eşyası niteliğinde eşya bulunan dükkanda 2-3 ay kadar yaşadığını, davalının “Lütfen yapma. Hem yuvamızdan hem çocuklarımızdan olacağız. Dön” diyerek defalarca aradığını bunun üzerine davacının eve geri döndüğünü, davacının, olaydan öncesi ve sonrasında da farklı farklı kadınlarla ilişki yaşamak için bu dükkanı kullandığını, davacının eve döndükten sonra davalıya ... diye hitap etmeye başladığını, telefonundan da sürekli ... isimli bir kadınla konuştuğunu, davacının evlilik birliğine ekonomik bir katkı sağlamadığını, ortak hanenin ev eşyalarını dahi davalının yaptığını, tüm bu nedenlerle davacının boşanma davasının reddine, davalının açmış olduğu boşanma davasının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalıya verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, bu nafakaların karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini ve bu nafakaların her yıl ÜFE oranında arttılımasına karar verilmesini, davalı yönünden aylık 1.000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, bu nafakaların karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini ve bu nafakanın her yıl ÜFE oranında arttılımasına karar verilmesini, 15 PF 860 plakalı aracın satılarak müvekkileyi ve ortak çocukları mağdur etme tehlikesi karşısında bu araç yönünden mahkememizce tedbir kararı verilmesini, davalı lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-karşı davalı erkeğin başka kadınlarla görüştüğüne ilişkin duyuma ve görgüye dayalı anlatımlarıyla evlilik birliği içerisinde güven sarsıcı hareketlerde bulunarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin ve evin geçimini sağlamaya yönelik olarak aileve yükümlülüklerini yerine getirmediği, gerçekleşen bu durum karşısında, evlilik birliği temelinden sarsılmış olup, davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminatın, karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine, ortak çocukların velâyetinin karşı davalı babaya verilmesine, çocuklar ile karşı davacı anne arasında kişisel ilişki tesisine, karşı davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; her iki dava ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, her iki dava ve fer'îleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.