Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8973 E. 2023/6562 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tedbir nafakasına hükmedilmesi ve miktarının belirlenmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve usule uygunluğuna göre davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü bozma nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1847 E., 2023/1902 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Dazkırı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/117 E., 2021/41 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin kararının davanın kabulü gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi karar davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; sık sık sergilediği küsme huyu olduğunu, küstüğü zaman 1 ay 1,5 ay hiç konuşmadığın hakaret en son şerefsiz diye hakaret ettiğini, davacının yüzüne tükürdüğünü bunun üzerine davacının evdeki kendine ait eşyaları toplayarak evden ayrıldığını, ortak 3 inek aldığını, onun sütünü satarak davacının sigorta primlerini yatırmayı planladıkları halde davalı ve babasının buna karşı çıktığını, davacıya mehir sözleşmesi ile verilmiş bir tane sözleşme dışında verilmiş 2 tane olmak üzere toplamda 3 tane (her biri 20'şer gram gelen) altın bileziği geri verilmek koşulu ile ev yapılırken satıldığını, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, sonra bu nafakasının yükseltilerek yoksulluk nafakası olarak devamına, ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, davalı adına büyükbaş hayvanı olmadığını, hayvanların davalının babasına ait olduğunu, sürekli evin tapusunu istediğini, yapılmaz ise evliliği yürütemeyeceğini söylediğini, evin tapusu yüzünden erkeği ve anne- babasının baskı altına almaya çalıştığını, davacının ben bu evliliği yürütmek istemiyorum, ben bedavaya geldim dediğini, bu şekilde kendisinden soğuttuğunu, evi sebepsiz yere terk ettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin uzun süreli küsme huyunun olduğu, kadına hakaret ettiği, kadının ise davalı ve ailesinden kendisine az takı taktıkları yönünde serzenişte bulunduğu, hayatını garanti altına almak için üzerine ev, araç yapılmasını istediği bu nedenle davacı kadının huzursuzluk çıkardığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu; fotoğraflar ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde bileziklerin geri verilmek üzere satılmış olduğunun ispatlandığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir ve 250,00 TL yoksulluk nafakasına, ziynet alacağı davasının kabulü ile üç adet 20 gr 22 ayar bileziğin (15.000,00 TL) aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaz ise 15.000,00 TL'nin 16.07.2018 tarihinden itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünün hatalı olduğunu, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, evliliklerinin kısa sürdüğünü, kadının sebepsiz evi terk ettiğini, kendisine ve ailesine maddî konularda baskı yaptığını, ziynetlerin kadında olduğunu, ziynet alacağının kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen kusurların istinaf edilmeksizin kesinleştiği, kadına yüklenilecek başkaca bir kusur bulunmadığı; tanık beyanı ile erkeğin kadına hakaret ettiği belirtilmiş ise de tanığın zamanı belli olmayan bir olayı anlattığı, erkeğin sürekli küstüğü yönüyle verilen kusuruna yönelik tanık beyanının ise soyut ve kadından duyuma dayalı olduğu, soyut ve duyumdan aktarım beyanların kusur olarak yüklenemeyeceği, gerçekleşen bu kusur durumuna göre kadının tam kusurlu olduğu, Mahkemenin kusur dağılımı hatalı olduğu: ziynet alacağına karar verilirken ıslah edilen miktar ve tarihin dikkate alınmamasının hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince erkeğin istinaf başvurusunun boşanma davası yönünden kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle hükmün kaldırılmasına, davanın reddine, kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakasına, 3 adet 20 gram 22 ayar bileziğin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 15.000,00 TL'nin 10.000,00 TL'sinin dava tarihi olan 16.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, kalan 5.000,00 TL'sinin ise ıslah tarihi olan 03.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, erkeğin ziynet alacağı davasının kabulü ile tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili kendi davasının reddi, kusur belirlemesi ve fer'îler yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 14.06.2023 tarih ve 2023/847 Esas, 2023/3197 Karar sayılı kararı ile davalı erkeğin küsme huyunun olduğu tanık N.'nin beyanından anlaşıldığı, bu huyunun uzun süreli olduğu kısımının ise tüm tanık beyanları ile desteklendiği bu davranışların süregelen davranışlar olması nedeniyle tanık beyanlarının soyut ve tarih belirtilmeden ifade edildiğinin kabulünün hatalı olduğu, mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu bu durumda davacı kadının dava açmakta haklı olduğu, o halde, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan boşanma sebebinin oluştuğu dikkate alınarak davacı kadının boşanma davasının kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına verilen erkek ve ailesi için az takı taktıkları yönünden serzenişte bulunma ve hayatının garanti altına almak için üzerine ev e araç yapılmasını isteme kusurlarının İlk Derece Mahkemesi kararının kadın tarafından istinaf edilmemesi üzerine kesinleştiği, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre davalı erkeğin küsme huyunun olduğu tanık N.'nin beyanı ile sabit olduğu; gerekçesi ile istinafının kısmen kabulü ile kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına kadın yararına 14.06.2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL'ye çıkartılarak karar kesinleşinceye kadar devamına, kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının çalıştığını, tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tedbir nafaka miktarının artırılmasının hatalı olduğu ileri sürerek; kararın tedbir nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tedbir nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 169 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...