"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1496 E., 2022/1691 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölcük Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/753 E., 2021/467 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşin erkeğin ailesini istemediğini, sosyal medyada çok fazla zaman geçirdiğini,yemek ve temizlik yapmadığını,küfür ve hakaretleri ve yine tehditlerinin de söz konusu olduğunu müvekkili ile davalının evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 80.000,00 TL. manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilinin ailesine saygısızlık yaptığını, sinkaflı küfürler ettiğini, sürekli tartışma ortamı yarattığını, mahrem konuları üçüncü kişilerin yanında anlattığını,fiziksel ve psikolojik baskı uyguladığını, hakaret ve tehdit içerir cümleler sarf eden ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, aylık 3.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadının, askeri personel olan kocanın amirleri ve iş arkadaşlarıyla konuşarak onun itibarını sarsmak, onlara özel hayatlarına ilişkin beyanlarda bulunmak, haftanın büyük bir bölümünü iş seyahati için evden uzakta geçirmek, evin tertip ve düzenine özen göstermemek, mahrem konuları üçüncü kişilerle paylaşmak; kocanın ise hakaret içerir sözler söylemek ve sinkaflı küfürler etmek, kaba ve sert davranmak, bağırıp çağırmak, annesinin evlilik birliğine haksız müdahalesine manî olmamak, fiziksel ve psikolojik baskı uygulamak, mahrem konuları üçüncü kişilerin yanında anlatmak, eşinin ailesiyle görüşmesini kısıtlamak ve onunla alay etmek suretiyle söz konusu yükümlülüklere aykırı davrandıkları, ortak yaşamı birbirleri için çekilmez hale soktukları, kocanın ağır, kadının az kusurlu olduğu davacı-davalının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının manevî tazminat talebinin reddine, davalı-davacı kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra bir defaya mahsus olmak üzere toplam 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına, davalı-davacı kadın lehine 25.000.00'er TL maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin, hakarete uğradığını, mahrem konuları başkalarına aktardığını, kusur tespitinin hatalı olduğunu belirterek kadının davasının kabulü, kusur,nafakalar,tazminatlar ve reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin davasını ispatlayamadığını, karşı davanın ispatlandığını, buna rağmen davacının davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusuru, asıl davanın reddini, karşı davanın kabulünü, tarafların boşanmalarını, düşük takdir edilen nafaka ve tazminatların arttırılmasını, süresiz yoksulluk nafakasına karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1-Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin, hakarete uğradığını, mahrem konuları başkalarına aktardığını, kusur tespitinin hatalı olduğunu belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve reddedilen manevî tazminat yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin davasını ispatlayamadığını, karşı davanın ispatlandığını, buna rağmen davacının davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusuru, asıl davanın reddini, karşı davanın kabulünü, tarafların boşanmalarını, düşük takdir edilen nafaka ve tazminatların arttırılmasını, süresiz yoksulluk nafakasına karar verilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tarafların boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti,delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,tazminatlar, nafakalar, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166ıncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... erkeğin tüm; davalı-davacı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, davalı-davacı kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve manevî tazminat miktarları yönlerinden davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA,
3. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere ... erkeğin ve davalı -davacı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Serkan'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Elif'e iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.