"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1897 E., 2023/1817 K.
DAVACILAR : 1.... vekili Avukat ...
2. ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İscehisar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/54 E., 2023/108 K.
Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların oğlu ve aynı zamanda davalının kocası ...'un 2019 yılında şehit olduğunu, bunun üzerine torunları olan 30.10.2018 doğumlu ... ile ilişkilerinin kesildiğini, taraflar aynı köyde oturmasına rağmen davalının küçüğü davacılarla görüştürmediğini belirterek davanın kabulü ile davacılar ile küçük ... arasında Mahkemece uygun görülecek şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, küçüğün henüz iki yaşında bile olmadığını, bu nedenle annesinin yanından ayrılmadığını, davalının ve merhum eşinin evlendikten sonra davacılarla aynı evde oturduğunu, merhumun askere gitmesine yakın zamanda davacılar tarafından davalının ve merhumun evden kovulduğunu, eşyalarını almak istediklerinde 35.000,00TL'lik senet imzalattırdıklarını, bu senet bedelinin merhum tarafından davacılara ödendiğini, davacı ...'in merhum hakkında beddualarda bulunduğunu, merhum askere gittiğinde davalıya maddî ve manevî destek olmadıklarını, küçük doğduğunda ziyarete gelmediklerini ve iletişime geçmek istemediklerini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 21.10.2021 tarih ve 2020/59 Esas, 2021/138 Karar sayılı kararı ile davacıların küçüğün dedesi ve babaannesi oldukları, tanık beyanlarına göre davacıların küçüğü göremediklerinin anlaşıldığı, davacıların küçüğü görmelerinin hem küçüğe faydalı hem de kendilerine faydalı olacağının alınan sosyal inceleme raporunda belirtildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, ... ile davacı ... ve ... arasında sosyal inceleme raporu dikkate alınarak her ayın her Pazar günü saat 12.00-15.00 arasında tarafların yakın ikametleri de dikkate alınarak gündüzle ve sınırlı şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili davanın kabulü, tanıkların usule uygun olarak çağırılıp dinlenmemesi, kurulan kişisel ilişkinin süresi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 23.02.2023 tarih ve 2022/148 Esas, 2022/309 Karar sayılı kararı ile davalı tarafından tanık olarak bildirilen ... ve ...'ın usulüne uygun şekilde dinlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kaldırma kararı gereğince tanıkların dinlenmesi için müzekkereler yazıldığı, talimat yoluyla tanıkların dinlenilmesine çalışılmış olsa da, her seferinde tanıkların adreslerinin değiştiği veya duruşmaya gelmedikleri anlaşıldığından tanıkların dinlenilmesinden vazgeçildiği, davacıların torunlarını görmesinde hem çocuğa faydalı, hem de kendilerinin faydalı olacağı sosyal inceleme raporunda da açıkça belirtildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, kişisel ilişki kurulması talep edilen ... ile davacı ... ve ... arasında sosyal inceleme raporu dikkate alınarak her ayın her Pazar günü saat 12.00-15.00 arasında tarafların yakın ikametleri de dikkate alınarak gündüzle ve sınırlı kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kaldırma kararı sonrasında da tanıkların dinlenmediğini, küçüğün yaşı nedeniyle anne yanında kalması gerektiğini ve davacılar ile görüşmek istemediğini, davacılar ile davalı ve merhum eşi arasında husumet olduğunu, kurulan kişisel ilişkinin ayın her Pazar günü olacak şekilde sık bir biçimde kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, küçüğün davacıları tanımadığını, davacıların davalıyı sürekli kötülediğini, küçük bir yerde yaşanılması nedeniyle küçüğün bu durumdan etkilenebileceğini belirterek davanın kabulü ve kurulan kişisel ilişkinin süresi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma kararı gereğince dinlenmesi istenilen tanıklara yazılan talimatların bila ikmal iade edildiği, duruşma tutanaklarından davalı vekilinin sürekli mazeret dilekçesi sunduğu, yargılamanın sürüncemede bırakıldığı ve İlk Derece Mahkemesince tanıkların dinlenmesinden vazgeçildiği, kararın isabetli olduğu, çocuğun babanın vefat etmiş olması sebebiyle babanın ailesi ile görüşme sağlamasının çocuğun yüksek yararına olduğu, kurulan kişisel ilişkinin yerinde ve yeterli olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulü kararının kaldırılması gerektiğini, sunulan mazeret dilekçelerinin yargılamanın uzatması amacıyla verilmediğini ve yargılamanın uzamadığını, eksikliklerin tamamlanmadığını, bildirilen ... ve ... isimli tanıkların dinlenmediğini, kaldırma kararı sonrasında da tanıkların dinlenmediğini, küçüğün yaşı nedeniyle anne yanında kalması gerektiğini ve davacılar ile görüşmek istemediğini, davacıların davalıyı ve merhum eşini tartışmalar sonucunda evden kovduğunu, evinden kendi eşyalarını almak istediğinde davacılar tarafından eşyalar karşılığında senet imzalatıldığını, senetteki bedelin davalı ve merhum eşi tarafından ödendiğini, davacı ...'in oğluna beddua ettiğini, davalının merhum eşi bu olaydan sonra askere gittiğinde davacıların maddî ve manevî davalıya destek olmadığını, askerdeki oğulları ile görüşmediklerini, davalı hamile kaldığında küçüğü torun olarak kabul etmediklerini belirttiklerini, küçük doğduğunda ise ziyarete bile gelmediklerini, merhum şehit olduğunda davacı ...'in ortak konuta Türk Bayrağı asılmasını istemediğini, kurulan kişisel ilişkinin ayın her Pazar günü olacak şekilde sık bir biçimde kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, küçüğün davacıları tanımadığını, davacıların davalıyı sürekli kötülediğini, küçük bir yerde yaşanılması nedeniyle küçüğün bu durumdan etkilenebileceğini belirterek davanın kabulü ve kurulan kişisel ilişkinin süresi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kişisel ilişki kurulmasına yönelik davanın kabulü kararının dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kurulan kişisel ilişki süresinin fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi; Çocuk Hakları'nın kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci, 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddesi; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesi'nin (b) bendi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince 2018 doğumlu çocuk ... ile davacılar babaanne ve dede arasında her ayın her Pazar günü saat 12.00-15.00 arasında kurulan kişisel ilişkinin, çocuğun yaşı dikkate alındığında sık ve annenin velâyet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel nitelikte olduğu gözetilerek, daha uygun sürelerde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Davalı kadın vekilinin kişisel ilişkinin süresine yönelik temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kişisel ilişki düzenlemesine yönelik esastan ret kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi'nin kararının hüküm fıkrasının davacılar ile çocuk arasındaki kişisel ilişki konusunu düzenleyen (2) numaralı bendinde geçen "her ayın her Pazar günü 12.00-15.00" söz ve rakamlarının hükümden çıkartılmasına, yerine "her ayın 1. ve 3.hafta sonları Pazar günü saat 12.00-17.00" ibaresinin yazılması suretiyle
DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
...