"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/814 E., 2023/1105 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akçaabat 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/55 E., 2023/61 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sürekli çalışmadığından düzenli bir işi bulunmadığını, kendisinin memur olduğunu, evlilik sonrası davalının ve ailesinin kendisine karşı olumsuz kişiliğinin olduğunu, davalının asabi ve geçimsiz bir kişiliği olduğunu, en küçük sorunları bile büyüttüğünü, kavga, kişilik hakkına hakaret ve davacının ailesine karşı kötü kelimeler kullanıp aşağılayıcı sözlerle itham ettiğini, defalarca tekrarlanan hakaretler tehditler ve aşağılayıcı sözler hep devam ettiğini, davalının fiziksel ve manevî şiddeti nedeniyle aile birliklerinin sarsıldığını, iyi bir baba olmayı başaramadığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının sebepsiz yere evi terk edip kendi ailesinin yanına yerleştiği, davacının davalıyı evlendikten sonra davalının işi sebebiyle hor görmeye başladığı, davacının davalı ile evlendiği sırada önceki evliliğinden olan çocuğunu gizlediği, davalının davacıya hakaret ettiği, davacı süresinde herhangi bir tanık deliline dayanmadığından 6284 değişik iş dosyalarına konu olan hakaret eylemleri dışında davacı davalının herhangi bir kusurlu davranışını ispat edemediği, davacının ağır kusurlu, davalının az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, dosya kapsamında aldırılan rapor, tüm dosya kapsamı ile yapılan değerlendirme sonucu, ortak çocuğun davacı anne yanında kalmasının çocuğun üstün yararına olacağı tespit edilerek velâyetin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ocak ayında TÜİK'in yayınladığı ÜFE (TEFE) oranında artırılmasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddine, erkek lehine 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının sebepsiz yere evi terk etmesine erkek tarafından dayanılmadığı gibi tanık beyanlarıyla da ispatlanmadığı, kadın tarafından erkeği hor görmesine dair tanık beyanlarının genel ve soyut olduğu, kadının ilk evliliğinden olan çocuğunu saklaması da erkek tarafından cevap dilekçesinde dayanılmadığı gibi, tüm dosya kapsamından erkeğin evlilik kararı aldığından çocuğun varlığından haberdar olduğu ve ona da babalık yaptığı yönünde kendi beyanlarının mevcut olduğu, evliliğin sona ermesinde kadına isnat edilecek her hangi bir kusurun ispatlanmadığı, erkeğin de dosyada mevcut dava tarihinden önce kadına gönderdiği (6284 tedbir dosyasında tutanak ile sabit olan) hakaret ve tehdit içerikli sözleri söylediğinin sabit olduğu, evlilik birliğinin sona ermesinde erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü ile tarafların boşanmalarına dair karar verilmesi gerektiğinden, kadının kusura, reddedilen tazminatlara ve tedbir nafakasına yönelik istinaf itirazının kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, fiilen ortak çocuğun baba yanında kalıyor olmasına rağmen çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren başlatılmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bu hususa yönelik erkeğin istinaf itirazının kabulüne, ilgili hükümlerinin kaldırılarak ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının ilk hüküm tarihinden itibaren (01.02.2023) davalı babadan alınarak ortak çocuğa velâyeten davacı anneye verilmesine, hükmün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak sürdürülmesine, takdir edilen nafakanın her yıl ocak ayında TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılmasına, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; boşanma davasında kusur belirlemesi, davanın kabulü, tazminatlar, velâyet ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.