"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1035 E., 2023/786 K.
DAVA TARİHİ : 23.09.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hani Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/239 E., 2022/84 K.
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kararın davalı anne tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak belirtilen eksiklikler giderilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı anne tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı anne tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 10 yıl önce gayri resmi evlendiğini, 10 yaşlarında Nisa ... isimli kız çocuklarının bulunduğunu, kızının halen Hani ilçesi Merkez mahallesi Salih ilk okulunda okuduğunu, kızına annesi ve ailesi tarafından el konulduğunu, kendisinin kızını görmesine engel olunduğunu, kızının tehdit altında bulunduğunu, ileride büyük olaylara neden olabileceğini, kızının velâyetinin verilmemesi halinde görüşme izninin verilmesini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 183 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne, velâyetin babaya verilmesine olmadığı takdirde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı 07.01.2020 tarihli duruşmada velâyetin annede kalmasını, kendisi ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının, hamileliğinin ikinci ayında kendilerini terk ettiğini, o tarihten sonra maddî ve manevî desteğinin olmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi halinde çocuğun hayati tehlikesinin olacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin 25.02.2020 tarih ve 2019/516 Esas, 2020/183 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, velâyet hakkı kendisinde olmayan davacı baba ile ergin olmayan çocuk Nisa ... arasında her ayın 4. hafta sonları Cumartesi günü saat 10.00’dan, Pazar günü akşam saat 18.00’a kadar; dini bayramlar olan Ramazan ve Kurban bayramının 2. günü sabah saat 10.00’dan 3. günü akşamı saat 18.00’a kadar olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne
hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 15.09.2021 tarih ve 2021/777 Esas, 2021/613 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilerek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, hüküm kısmında bu şekilde karar verilmiş olmasına rağmen denetime olanak verecek şekilde davanın kabulüne ilişkin herhangi bir gerekçe belirtilmediği ve tartışılmadığı; kabule göre de; ortak çocukların bizzat ya da istinabe yoluyla eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, şahsi ilişki hakkındaki tercihinin hakim tarafından kendisinden sorulması ve psikolog, pedagog veya sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan çocuğun anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşulları ile, davacının uyuşurucu ve uyarıcı madde kullanıp kullanmadığı, suça meyyal bir yaşantısının olup olmadığı mevcut koşulların çocuk ile şahsi ilişkiye engel teşkil edip etmediği hususları da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, bir karar verilmesi gerektiği; gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, davacının sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuğun anne yanındaki yaşam alanına adapte olması,zihinsel,ruhsal,bedensel ve ahlaki eğitimi ve beyanı ile sosyal inceleme raporu birlikte değerlendirildiği; davalı tarafın da davacının herhangi bir bağımlılığı sebebi ile ortak çocuk zararına bir davranışı olduğunu kanaat verecek bir delille ispat edemediği, tarafların sosyal durumları ve sosyal inceleme raporunda da davacı madde bağımlılığı olduğuna veya bu sebeple çocuk zararına olabilecek bir yaşantı içerisinde olduğuna dair bir belirlemenin bulunmadığı, çocuğun yaşı, beyanları, sosyal inceleme raporunun birlikte değerlendirilmesinin gerektiği gerekçesi ile velâyet talebinin reddine, kişisel ilişkiye yönelik talebin kabulüne, baba ile çocuk arasında her ayın 4. hafta sonları Cumartesi günü saat 10.00’dan, Pazar günü akşam saat 18.00’a kadar; dini bayramlar olan Ramazan ve Kurban bayramının 2. günü sabah saat 10.00’dan 3. günü akşamı saat 18.00’a kadar, her yılın 1 Temmuz saat 10.00'dan 16 Temmuz saat 17.00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı anne istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı anne istinaf dilekçesinde özetle; çocuğun baba ile görüşmek istemediğini, karar sonrasında çocuğun psikolojisinin bozulduğunu, davacının uyuşturucu madde kullandığını, çeşitli suçlardan yargılandığını, sosyal inceleme raporu alınmadığını, çocuğun duruşmada hazır edilmesine rağmen dinlenmediğini ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında alınan sosyal inceleme raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiği, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceğine ilişkin dosyada somut bir delilin bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı asılın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı anne temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yüksek yararına olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki ve süresinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 324 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.