Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9029 E. 2024/7881 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma sonrası mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında zamanaşımının dolup dolmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği ve davalının süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1279 E., 2023/1507 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Torbalı 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/494 E., 2022/648 K.

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; mal rejimi tasfiye edilerek 3 ada 48 ve 49 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmazlar ile 491 ada 2 parseldeki mesken niteliğindeki taşınmazın edinilmesine ve bilahare iyileştirilmesine müvekkil tarafından yapılan şimdilik toplam 15.000,00 TL katkının tasfiyenin sona ermesinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımının dolduğunu, davacının taşınmazların edinilmesine katkısının olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; zamanaşımı süresinin boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl olduğu, boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde mal paylaşımı davası açmayan eşin bu hakkının zamanaşımına uğradığı, tarafların boşanmasına ilişkin kararın 15.04.2008 tarihinde kesinleştiği, davalının süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda davanın açıldığı 07.09.2021 tarihi itibariyle boşanma hükmünün kesinleştiği 15.04.2008 tarihinin üzerinden 10 yıldan daha uzun bir süre geçtiği, davalının yasal süre içinde sunulan cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunduğu; her ne kadar davacı vekilinin 22.09.2022 tarihli celsede kabul edilen mazeret talebinden sonra Mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak yeni duruşma gününün kendisine usulüne uygun tebliğ edilmek yerine, duruşma gün ve saatinin UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verilmesi, takip eden duruşmada da davacı vekilinin yokluğunda yargılama yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de davacı tarafın bu hususa yönelik açık bir istinafı bulunmadığından hataya değinilmekle yetinildiği; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; dosyada usulüne uygun bir tebligat bulunmadığını, müvekkili açısından zamanaşımı süresinin işlemeye başlamadığını, kaldı ki davalının sürekli olarak müvekkilini oyaladığını, bazen mal paylaşımı konusunda anlaşma yapmak istediğini, bu hususta tanıklar dinlenmeden hüküm kurulmasının yasal olmadığını, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, zamanaşımın dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 5 inci maddesi, 225 nci maddesinin ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 149 ncı maddesi, 151 nci maddesi, 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.