"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1070 E., 2023/1601 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/494 E., 2019/783 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesiyle; erkeğin hakaret ve küfür ettiğini, güven sarsıcı davranışının bulunduğunu, şiddet uyguladığını, telefon ve bilgisayarı karıştırdığını, ses kaydı aldığını, başkalarının eşleri ile kıyasladığını, eleştirdiğini, kovduğunu belirterek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini, lehine 50.000,00 TL manevî tazminat ile 50.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini ve ziynetlerin aynen iadesi mümkün olmadığı taktirte toplam ziynet bedelinin yasal faiziyle tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili ise cevap, karşı dava ve ikinci cevap dilekçesiyle; davacının evlenmeden önce psikolojik tedavi gördüğünü, davacının çok agresif ve tutarsız davranışlar sergilediğini, evlilikleri boyunca kocasına saygı göstermediğini, sürekli boşanmakla tehdit ettiğini, kadının eski sevgilileri ile olan fotoğraflarını sakladığını, eve her gün geç gelmeye başladığını, hiçbir neden yokken davacının evi terk ettiğini, başka erkeklerle dans ederken göründüğü, başka erkekle otelde konakladığı söylendiği, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği belirterek, davacının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı- karşı davacı erkek her ne kadar karısının Alsancak'ta bir otelde genç bir erkekle geceleyin konakladığını, bu nedenle sadakatsiz olduğunu iddia etmiş ve gelen otel kayıtlarına göre davacı kadının 24.07.2018 tarihinde ... K. isimli şahısla bir gece konakladığı sabit ise de, mahkememizdeki boşanma davası 06.07.2018 tarihinde açılmış olup dava tarihinden sonra meydana gelen olaylar boşanma davasına esas alınamayacağından davalı- karşı davacı tarafın dayanmış olduğu bu otel kayıtları boşanma davasına esas alınmadığı, tarafların diğer iddialarına gelince; davacı- karşı davalı kadının davalı eşi tarafından birkaç kez darp edildiği, darp edildiğine ilişkin raporlarının bulunduğu, "varoşsun para gözsün fesatsın" diyerek davalı erkek tarafından aşağılanıp hakarete uğradığı, davacı kadının sırtındaki, kolundaki ve gözündeki morlukların tanıklarca görüldüğü, yine davalı erkeğin davacı kadına psikolojik baskı uyguladığı, davacı- karşı davalı kadının da eski sevgilileriyle öpüşürken ve samimi şekilde fotoğraflarını halen Bursa'dan taşınmalarına rağmen evlerinde sakladığı ve bu fotoğrafların davalı erkek tarafından evde bulunduğu, bu durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizlik sabit olduğu, geçimsizliğe neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkek davacı kadına göre daha fazla kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, davalı-karşı davacı erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, davacı-karşı davalı kadın lehine 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, davacı-karşı davalının ziynet eşyası alacağı davasının reddine, davacı-karşı davalının evlenme ödeneği alacağı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; reddedilen ziynet ve hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen evlilik ödeneği alacağı talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, kadının tazminat taleplerinin reddedilen kısımları için kendilerine vekâlet ücreti verilmemesi, hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen evlilik ödeneği alacağı davası yönünden kendilerine vekâlet ücreti verilmemesi ve reddedilen ziynet eşyası davası yönünden kendilerine vekâlet ücreti verilmemesi yönlerinden başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-karşı davacının reddedilen ziynet alacağı talebi yönünden kendilerine vekâlet ücreti verilmemesine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; mahkemece; ziynet eşyası alacağı davası reddedilmiş olmasına rağmen, dava sırasında yapılan yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekirken, ziynet eşyası alacağı talebinin reddedilen kısmı üzerinden davalı-karşı davacı lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmeyerek maktu vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, davalı-karşı davacının ziynet alacağı davasındaki vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, ziynet alacağı davası reddedildiğine göre, reddedilen ziynet alacağı davasının dava konusu üzerinden davalı-karşı davacı yararına nispi vekâlet ücretine karar verilerek davacı-karşı davalıdan alınmasına, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı-karşı davalının evlilik ödeneği alacağına yönelik davasının bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine, tarafların bu davaya yönelik istinaf başvurularının incelemesinin yeni esas üzerinden değerlendirilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, karşı davada yer alan manevî tazminat talebi hakkında herhangi bir hüküm kurulmaması, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen belirlenen karşı vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesi, hakkında karar verilmesine yer olmayan çeyiz alacağı ve red olunan ziynet alacağı taleplerine ilişkin lehe vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı,kadının boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat talepleri, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkeğin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Karşılıklı açılan boşanma davalarında İlk Derece Mahkemesince davacı- karşı davalı kadının davalı eşi tarafından birkaç kez darp edildiği, "varoşsun para gözsün fesatsın" diyerek davalı-karşı davacı erkek tarafından aşağılanıp hakarete uğradığı, yine erkeğin, kadına psikolojik baskı uyguladığı, davacı- karşı davalı kadının da eski sevgilileriyle öpüşürken ve samimi şekilde fotoğraflarını halen Bursa'dan taşınmalarına rağmen evlerinde sakladığı ve bu fotoğrafların erkek tarafından evde bulunduğu, kadının 24.07.2018 tarihinde ... K. isimli şahısla bir gece otelde konakladığı sabit ise de boşanma dava tarihinden sonra meydana geldiğinden hükme esas alınmadığı, bu durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizlik sabit olduğu, erkeğin ağır, kadının az kusurlu oldukları gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir. Verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacının ziynet alacağı davasındaki vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı-karşı davalının evlilik ödeneği alacağına yönelik davasının bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine, tarafların bu davaya yönelik istinaf başvurularının incelemesinin yeni esas üzerinden değerlendirilmesine karar verilmiştir. Yapılan incelemede; davacı- karşı davalı kadının, kendi açtığı asıl dava tarihinden sonra ancak davalı- karşı davacı erkeğin açtığı 07.09.2018 tarihli karşı boşanma davası açılmadan önce, 24.07.2018 tarihinde ... K. isimli şahısla bir gece otelde konakladığının sabit olduğu, erkeğin davasında dayandığı ve ispatlanan sadakatsizlik vakıasının da kadına kusur olarak yüklenmesi gerektiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen tarafların kusurlu davranışları ile birlikte değerlendirildiğinde boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Hal böyle iken Mahkemece hatalı değerlendirme ile erkeğin ağır kusurlu olduğuna karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir .
3.4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olup eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. Hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıdaki (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönüden BOZULMASINA,
3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.