Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9048 E. 2024/6783 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların önceki boşanma davasının reddine ilişkin kararın davalının o davaya kadar olan kusurları yönünden bir kusurunun olmadığı hususunda kesin hüküm teşkil ettiği, dosya kapsamından tarafların ret ile sonuçlanan ilk boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri ve davalı erkeğin başka bir kadınla olan ilişkisinden çocuklarının bulunduğu nazara alınarak davalı erkeğin tam kusurlu, davacı kadının ise kusursuz olduğunun belirlenmesi ve hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının da usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/563 E., 2023/1970 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/937 E., 2021/983 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle ;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuklar için aylık 1.500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu, kusurun davacı kadında olduğunu, boşanma kararı verilmesini ancak kadının maddî taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin başka bir kadın ile ilişkisinin bulunduğu, bu birliktelikten 2 çocuğunun olduğu, davalının başka kadınla ilişkisinin olması sebebiyle evlilik birliğinin mutluluğunu sağlama konusundaki özen yükümlülüğüne ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, eşine "istemiyorum" dediği, fiili ayrılık döneminde çocukları ile ilgilenmediği; davacı kadının ise eşine "köpek" demek sureti ile hakaret ettiği, eşine kahvaltı hazırlamadığı, savurgan davrandığı, gerçekleşen bu olaylara göre evlilik birliği temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin, kadına göre göre daha ağır kusurlu olduğu, tarafların ortak çocukları 20.06.2007 doğumlu ... ve 25.12.2009 doğumlu ...'in yaşı, babanın velâyet talebinin bulunmaması, annenin velâyet görevini kötüye kullandığına dair iddia ve ispat bulunmaması ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak anne yanında kalmasının çocuğun bedeni ve fikri, ahlaki gelişmesine yardım edeceğinden anne yanında kalmasının çocuğun menfaati icabı olduğundan tarafların ortak çocuklarının velâyetinin anneye bırakılmasına karar verildiği, ortak çocuklar için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için aylık 400,00'er TL tedbir nafakasının karar tarihi itibri ile aylık 500,00'er TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylk 500,00 TL'ye çıkartılmasına, kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesinin 2017/223 Esas sırasına kayden boşanma davasının görüldüğü, davanın erkek tarafından açıldığı ve ret ile sonuçlandığı kararın 09.02.2018 tarihinde kesinleştiği, kararda erkeğe sadakatsizlik, birlik görevlerini yerine getirmeme kusurlarının yüklendiği, bu itibarla, İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurların doğru ve yerinde olduğu, erkeğin ek kusurunun ispat edilemediği, önceki boşanma davasının reddine ilişkin kararın, davalının o davaya kadar olan kusurları yönünden bir kusurunun olmadığı hususunda kesin hüküm teşkil ettiği, dosya kapsamından tarafların ret ile sonuçlanan ilk boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri nazara alındığında kadının kusursuzluğunun sabit olduğu, dolayısıyla kadına kusur yüklenemeyeceği, bu itibarla gerçekleşen olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu, Mahkemece hüküm altına alınan nafaka ve tazminatların da az olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, hükmün gerekçesinin değiştirilmesine, ortak çocuklar için aylık karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına karar tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.