Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9049 E. 2024/6784 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya karar verilmesinin yanı sıra kusur durumu, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz talebi reddedilmiş ve karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/629 E., 2023/1967 K.

KARAR : Başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/904 E., 2021/1811 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...Davacı karşı davalı kadının, eşine karşı soğuk ve samimiyetsiz davrandığı, sebepsiz şekilde zaman zaman evi terk ettiği, aile ziyaretlerinde aile bireyleri ile birlikte vakit geçirmediği ve ayrı bir şekilde telefon ile ilgilendiği anlaşılmış ve sabit olan bu eylemleri ile kusurlu bulunmuştur. Davalı karşı davacı erkeğin, eşine ve eşinin ailesine karşı soğuk davrandığı, ailesini eve kabul etmediği, eşine karşı hakaret içeren sözler sarf ettiği, eve geç saatlerde geldiği, eşine harçlık vermediği ve evin ihtiyaçlarını gerektiği şekilde karşılamadığı anlaşılmış ve sabit olan bu eylemleri ile kusurlu bulunmuştur. Ayrıca, kadının eşi tarafından darp edildiği iddiası mevcut ise de herhangi bir darp raporunun bulunmadığı, görgüye dayalı beyanın yer almadığı, morluklar görüldüğü ifade edilmesine rağmen kolluk yahut hastaneye bir başvuru bulunmadığı, sunulan fotoğrafların ise hangi şart ve zamanda çekilmiş olduğu belli olmadığından bu eyleme yönelik iddia kusur değerlendirmesinde dikkate alınmamıştır. Tarafların dava ve cevap dilekçeleri ile ileri sürmüş oldukları diğer iddialar yönünden ise somut ve görgüye dayalı beyan ve delil bulunmadığından kusur değerlendirmesinde dikkate alınmamıştır. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek davacı lehine tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak aşağıdaki şekilde yoksulluk nafakasına karar vermek gerekmiştir.Tarafların kusur durumu nazara alınarak her iki tarafın maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir..." gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakası ile 10.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve miktarı, reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafakalar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe yüklenen kusurlardan kadına ve ailesine soğuk davranma, eve geç gelme, kadına harçlık vermeme, birlik görevlerini yapmama kusurlarının gerçekleştiği, erkeğin kadının ailesini eve kabul etmediğine dair verilen kusura ilişkin ispat bulunmadığı, yine erkeğin kadına hakaretine ilişkin tanık Ayşe'nin beyanının zaman unsuru içermeyen soyut anlatım olduğu, izah edilen nedenlerden ötürü erkeğe yüklenen hakaret ve kadının ailesini eve kabul etmeme kusurlarının erkekten çıkarılmasının gerektiği, erkeğin gerçekleşen kusurlarının yanında birden fazla kadına fiziksel şiddet uygulama ve kadının hastalığı ile ilgilenmeme kusurlarını da işlediği, kadına yüklenen kusurlardan erkeğe soğuk ve samimiyetsiz davranma, aile ziyaretinde aile ile vakit geçirmeyip telefonla meşgul olma kusurlarının gerçekleştiği, sebepsiz olarak ortak konutu zaman zaman terk etme kusurunun hatalı olduğu zira kadının haksız olarak ortak konutu terk ettiği hususunda ispat bulunmadığı, kadının tartışma üzerine evden ayrıldığı davalı davacı tanıkları ... ve ...'in beyanları ile sabit ise de tartışmadaki haksızlığı hususunda dosyada delil olmadığı bu nedenle mezkur kusurun kadından çıkarılmasının gerektiği, kadının ek kusurunun ispat edilemediği, gerçekleşen olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının hafif kusurlu olduğu, ortada evlilik birliğini temelinden sarsan birliğin devamına imkan vermeyen bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına dair verilen kararının isabetli olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, ve tespit edilen kusur durumuna göre kadının yoksulluk nafakasına müstehak olduğu, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına tarafların evliliklerinin kısa sürmesine, çocuklarının olmamasına ve tüm dosya kapsamına göre toptan yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu, bu itibarla kadının nafakanın toplu belirlenmesine yönelik istinafının reddine karar verilmesinin gerektiği, ancak tedbir nafakası ile toptan yoksulluk nafakasının nafaka miktarının düşük belirlendiği, hafif kusurlu bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddî ve manevî tazminat takdir edilmemesinin doğru olmadığı, tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre kadının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile gerekçenin değiştirilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, kadın yararına karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir, 35.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata taraf vekillerinin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.