"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1194 E., 2023/2015 K.
DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbir Nafakası
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/139 E., 2023/181 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek vekili tarafından birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın vekili tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar yönünden duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.03.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat ... ... ... ile karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Davacı-davalı erkek vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre birleşen tedbir nafakası davasında temyize konu edilen kabul edilen kısım miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL'nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenle davacı-davalı erkek vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekilinin tüm, davacı-davalı erkek vekilinin ise diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
b.Bölge Adliye Mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları şeklinde kusur değerlendirmesi yapılmış ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden kadına kusur olarak yüklenen "birlik görevlerini ihmal ettiği" vakıasının ispatlanamadığı ve kadına bu eylemin kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince taraflara yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlar birlikte değerledirildiğinde boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
c.Yukarıda 2-b numaralı paragrafta açıklandığı üzere evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde Mahkemece, tarafların, sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-davaclı erkeğin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Davalı-davacı kadın vekilinin tüm, davacı-davalı erkek vekilinin ise diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
b.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınıp ...'e verilmesine,
Aşağıdaki temyiz giderinin ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.