Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9062 E. 2024/6785 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranları, maddi ve manevi tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin tarafların kusur oranlarına ve ekonomik durumlarına göre hükmettiği maddi ve manevi tazminat miktarı ile kusur belirlemesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek, temyiz başvuruları reddedilmiş ve karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/552 E., 2023/2017 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/539 E., 2021/981 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine sürekli hakaret ettiği, düzenli işinin bulunmadığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, eşini kış aylarında erkeğin kök ailesi ile kalmaya zorlayarak bağımsız ev temin etmediği, başka kadınlarla yazışmak sureti ile güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, en son "gelin götürün" diyerek eşini evden kovduğu ve birlikte yaşamaktan kaçındığı, tanık beyanı ile sabit olduğu üzere bu esnada davacının boynunda yaralanma olduğu bu suretle davalının, eşini evden kovduğu gün darp ettiğinin anlaşıldığı, kadının ise, eşine sürekli hakaret ettiği ve eşini aşağıladığı, intihara teşebbüs ettiği, eşini erkek arkadaş ve akrabalarından dahi kıskanarak baskıcı davrandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin, kadına göre ağır kusurlu olduğu, tarafların birbirlerine denk gelirleri olduğu anlaşıldığından tarafların tedbir ve davacının yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, erkek boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğundan yoksulluk nafakası talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar verildiği, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların nafaka taleplerinin reddine, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden erkeğe yüklenen kusurların gerçekleştiği, kadının erkeğin ek kusurunu ispat edemediği, kadına yüklenen kusurlardan ise eşine sürekli hakaret etme ve eşini aşağılama kusurunun gerçekleştiği, kadının intihara kalkışmasına rağmen tarafların evliliklerine devam ettiklerinin tanık ...'ın beyanıyla sabit olduğu, bu nedenle eylemin af ya da en azından hoşgörü kapsamında nitelendirilmesinin gerektiği, erkeğin güven sarsıcı davranışlarına karşın kadının kıskançlık gösterdiği, kadının bu tavrının erkeğin haksız davranışlarına karşı tepki mahiyetinde olduğu, izah edilen nedenlerle kadına yüklenen intihara teşebbüs etme ve eşini erkek arkadaş ve akrabalarından dahi kıskanarak baskıcı davranma kusurlarının hatalı olup kadından çıkarılmasının gerektiği, kadının ek kusurunun ispat edilemediği, gerçekleşen olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, ortada evlilik birliğini temelinden sarsan birliğin devamına imkan vermeyen bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına dair verilen kararının isabetli olduğu, yapılan yargılama sonucunda az kusurlu bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddî ve manevî tazminat takdiri doğru fakat tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının düşük olduğu gerekçesi ile davalı karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile gerekçenin değiştirilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, davacı karşı davalı kadın vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur, tazminat miktarları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık boşanma, kusur, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.