Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9067 E. 2024/7190 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, tazminat ve nafaka miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin sadakatsizlik kusurunun güven sarsıcı boyutta kalması ve boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğunun anlaşılması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/879 E., 2023/1254 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 26. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/161 E., 2022/191 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı karşı davalı kadın vekili istinaf yoluna başvurmamıştır. Davalı karşı davacı erkeğin istinaf başvurusu üzerine "erkeğin davasının reddi ve kusur belirlemesi" yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, bu hususlarda yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı tazminat ve nafakaların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmayan davacı karşı davalı kadının Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı karşı davalı kadın vekilinin "tazminat ve nafaka miktarları" yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Taraf vekillerinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin psikolojik şiddet uyguladığını, ailesinin evliliğe müdahalesine izin verdiğini, hakaret ve aşağılamaları olduğunu, son olarak sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velayetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar için aylık 2000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 2000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, 100.000,00 TL maddi, 100.000,00TL manevi tazminata, mal rejiminin tasfiyesine, ziynet alacağı taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı - karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının müvekkilini ve ailesini hor gördüğünü, müvekkilinin akrabalarına ve yakınlarını arıyarak müvekkiliniN onur ve hasiyetini kıracak cümleler sarfettiğini, cinsel yaşamlarının olmadığını, psikolojik ve sosyal şiddet uyguladığını belirterek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 50.000.00 TL maddi, 100.000.00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğu, kadının ise "öküz oldü, ortaklık bitti, kalkamayan organınla mı iş yapıyorsun, anahtarı siktirol git" şeklinde hakaret sayılabilecek sözleri olmuş ise de bu sözlerin tepki niteliğinde olduğu ve kadının kusurunun bulunmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulüne, tarafların tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, erkeğin davasının reddine, koşulları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 45.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, ortak çocuk ... için aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 1000,00 TL'ye çıkarılmasına, aylık 1000,00 TL iştirak; Elif için aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 950,00 TL'ye çıkarılmasına, aylık 950,00 TL iştirak, Miraç için aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 900,00 TL'ye çıkarılmasına, aylık 900,00 TL iştirak nafakasına, mal rejimi ve ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; üç tanığının dinlenmediğini, HTS kayıtlarının kime ait olduğunun sorgulanmadığını belirterek her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kadın için hükmedilen tedbir nafakası ile iştirak nafakalarının miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının hakaret ve tehdit içerikli sözleri, erkeğin ailesi ve yakınlarının bulunduğu ortamda dile getirdiği, farklı tarihlerde telefon görüşmelerinde de söylediği, kadının bu eylemlerinin tepki sınırını geçtiği, erkeğin kusurlarının ise gerçekleştiği, bu durumda kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının da kabulü gerektiği belirtilerek erkeğin kusur belirlemesi ve karşı davanın reddine yönelik istinaf başvurularının kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, erkeğin boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, erkek yararına yargılama giderlerine ve vekalet ücretine, davalı karşı davacı erkeğin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ve istinaf sebeplerini ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın için hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının ve erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kadın için hükmedilen tedbir nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davalı karşı davacı erkeğe yüklenen sadakatsizlik vakıasının güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığının, bu halde de boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu bulunduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle

1.Davacı karşı davalı kadın vekilinin, tazminat ve nafaka miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

2.Davacı karşı davalı kadının sair, erkeğin tüm temyiz itirazlarının incelenmesinde gelince; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.