Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9068 E. 2024/6787 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin bozma gerekçesi oluşturmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2976 E., 2023/1906 K.

KARAR : Başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/8 E., 2022/1308 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle ;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 150.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu, kusurun davacı erkekteolduğunu, davanın reddi gerektiğini, davanın kabul edilmesi halinde, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin, eşine hakaret ettiği, eve geç saatlerde geldiği, eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı, en son olayda da isim koyma meselesinden taraflar arasında tartışma çıktığı, tartışma sonrası eşi ve çocuklarını bırakarak evi terk ettiği, bu tarihten sonra ailesinin maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı, davalı kadının, sürekli boşanalım şeklinde sözler sarf ettiği ve "boşanalım ancak aynı evde yaşamaya devam edelim" şeklinde söylemlerde bulunduğu, erkeğin ağır kusurlu olduğu, aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine karar verildiği, ortak çocuklar için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği, kadın yararına yasal koşulları oluşan yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2-Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eve geç saatlerde geldiği yönüyle kusurlu bulunduğu ancak tanık ...'ın beyanı kendi yorumuna dayalı olduğundan kusur olmaktan çıkartılması gerektiği, yine erkeğin, eşine hakaret ettiği yönüyle kusurlu bulunduğu ancak önceki nafaka dosyasında kadın tarafından vakıa olarak gösterilmesine rağmen erkeğe bu yönüyle kusur verilmediğinden kusur olmaktan çıkartılması gerektiği, erkeğe verilen diğer kusurların yerinde olduğu, kadına verilen kusurlar isabetli olmakla verilecek başkaca bir kusur bulunmadığı, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesinin 2020/36 Esas sayılı dava dosyası ile erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, kadına şiddet uyguladığı ve en son evi terk ettiği yönüyle kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu tespit edilerek kadın lehine 800,00 TL, ortak çocuklar lehine 500,00'er TL önlem nafakasına hükmedildiği anlaşılmakla, kusura yönelik erkeğin istinafının kısmen kabulüne karar verildiği, yine de erkeğin ağır kusurlu olduğu, ortak çocuklar için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların az olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, gerekçenin değiştirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden itibaren ortak çocuklar için aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, taraf vekillerinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur, velâyet, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.