Logo

2. Hukuk Dairesi2023/907 E. 2023/3707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken davacı erkeğin ölümü üzerine, mirasçılarının davaya kusur tespiti davası olarak devam etmesi sonucu, kadının kusurlu olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, boşanma nedeni olarak ileri sürdüğü hususların ispatlanamaması ve kadının erkeğin terk ettiği müşterek konuta geri dönmemesinin kadına kusur olarak yüklenemeyeceği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1440 E., 2022/1435 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/84 E., 2021/114 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davalı kadının kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkeğin mirasçıları ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 10 yıllık evli olduklarını, her iki tarafında bu evlilikten önce başka evliliklerinin olduğunu, ayı evde kadının önceki evliliğinden olan oğlu ...ile birlikte oturmaya başladıklarını, evlendikten bir süre sonra kadının önceki evliliğinden olan çocukları ve kendisi için erkekten sık sık yüksek meblağlarda paralar istediğini, kadını kırmamak için bu paraları ödediğini, ancak bu para isteme nedeniyle erkek ve çocukları arasında sıkıntılar yaşamaya başladıklarını, aile içindeki bu sıkıntılar nedeniyle tarafların...ilçesine taşındıklarını, bu taşınmanın ardından erkeğin kadına 2 adet daire satın aldığını, ayrıca erkeğin kadına yüksek meblağdaki paraları almaya da devam ettiğini, bir süre sonra bu para isteme mevzuları nedeniyle iki taraf arasında sorunlar çıktığını, kadının oğlu Gökhan'a dükkan açmak için çok yüklü miktarda para istediğini, erkeğin bu parayı vermeyi kabul etmeyince kadının aşırı tepki göstererek kavga çıkardığını, para alamadığı sürece hırçınlaşıp sorunlar çıkardığını, erkeğin bunu fark etmesi nedeniyle kadını bırakarak Akyazı daki evine döndüğünü, kadının tamamen maddî çıkarlar için erkekle birlikte olduğunu, maddî çıkarlarını elde edemediğinde hırçınlaşarak kavga çıkardığını, tarafların altı aydır ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin fiilen sona erdiğini, bu nedenle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, tarafların 10 yıllık evli olduklarını, erkeğin yaşlı ve bakıma muhtaç olması nedeniyle kadının tüm şefkatiyle ona destek olduğunu, dava dilekçesinin aksine erkeğin çocuklarının babalarından para koparmak amacıyla hareket ettiklerini, erkeğin malı ve parası için çocuklarının kavga çıkardığını, kadının bir eş olarak evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirdiğini, erkeğin çocuklarının evliliği bitirerek erkeğin mal varlığını elde etmek istediklerini, babalarını vesayet altına almaya çalıştıklarını belirterek açılan boşanma davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama devam ederken davacının vefat etmesi üzerine yasal mirasçılarının 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesi uyarınca kusur tespiti yönünden yargılamaya devam etmeleri üzerine kadının yasal mirasçı olup olamayacağı noktasında toplandığı, tüm dosya kapsamı itibariyle erkeğin yargılama devam ederken 02.01.2019 tarihinde vefat ettiği, erkeğin yasal mirasçılarının murisleri tarafından kadın aleyhine açılmış olan iş bu boşanma davasına kadının kusurunun tespiti yönünden devam edeceklerini beyan ettikleri, erkeğin vefatı ile vekilin görevi kendiliğinden sona ermekle birlikte bir kısım yasal mirasçıların aynı vekile vekâletname verdiği ve davada temsilin sağlandığı, tarafların 28.04.2005 tarihinde evlendikleri, ortak çocuklarının bulunmadığı, her iki tarafın ikinci evliliği olduğu, kadına erkek tarafından iki adet ev alındığı, tarafların ilk başlarda...da birlikte yaşadıkları, sonrasında kadının isteği üzerine ...'ye taşındıkları, yaklaşık on beş yıl evli kaldıkları, tanık anlatımları itibariyle son zamanlarda tarafların arasının kadının, erkekten sürekli para istemesinden kaynaklı olarak bozulduğu ve ayrı yaşamaya başladıkları, erkeğin son dört yılda bakıma muhtaç hale geldiği, bu dönemde kadının ...'de yaşadığı ve erkeğe bakmadığı, ara sıra...da bulunan erkeğin yanına gelerek evin işlerini gördüğü ancak erkeğin ihtiyaçlarının sürekli nitelikte olduğu ve yeterli gelmediği, evliliklerin ilk dönemlerinde kadın her ne kadar birlikte yaşayarak evin ve eşinin ihtiyaçlarını karşılasa da kadın tanıklarının özellikle erkeğin hastalandığı son dört yıla ilişkin görgüye dayalı anlatımlarının bulunmadığı, tüm tanık anlatımları ve dosya kapsamı itibariyle kadının yukarıda bahsi geçen ayrı yaşama ve bakıma muhtaç erkeğe bakmaması eylemlerinin 4721 sayılı Kanun'un 185 inci maddesine düzenlenen eşlerin birlikte yaşamak ve birbirine yardımcı olmak yükümlülüklerine aykırılık teşkil ettiği, bu itibarla evlilik birliğinin sona ermesinde kadının tam kusurlu olduğu, erkeğe yüklenebilir kusurun ispat edilemediği ve bu yönde Mahkemede bir kanaat oluşmadığı dikkate alınarak kadının boşanma yönünden kusurlu olduğu ve yasal mirasçısı olamayacağının tespiti ile ölümle evlilik kendiliğinden sona erdiğinden boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların 12 yıldır evli olduklarını, davacı müteveffanın çocukları davacı murisin kadın ile bir arada kalmasını engellemek adına tüm gayreti gösterdiklerini, her ne kadar 10.01.2019 tarihli sosyal inceleme raporunda; eşini hastanede ziyaret etmediği, cenazesine katılmadığı yönünde beyanda bulunsa da erkeğin çocuklarının, kadının erkek ile görüşmesini engellediklerini, kaldı ki erkeğin hastanede yattığı dönemin taraflar arasında boşanma davasının görülmekte olduğu dönem olduğunu, erkeğin çocuklarının kadını...da istemediklerini, erkeğin çocuklarının önce muris babalarını vesayet altına almak istediklerini, bu gerçekleşmeyince de babalarını tanık ifadeleriyle de açıkça anlaşıldığı üzere ...'deki kadın ile birlikte oturduğu evinden zorla alarak...ya getirdiklerini, tarafların müşterek hayatlarını sürdürdükleri ortak ikametlerinin...de olduğunu, ortak yaşanılan yeri terk eden erkeğin peşine gitmedi diye kadını kusurlu bulmanın, evin terk ediliş anına kadar yaşanılanlara ilişkin beyanları dikkate almamak olacağı, o güne kadar mutlu bir birliktelikleri olduğunu, erkeğin evi terk ettiği ana kadar sorunsuz ilişki yaşandığının tüm tanık beyanları ile anlaşıldığını, dava dilekçesinde erkek ile kadının gecimsizlik sebebi kadının para istemesi, oğluna dükkan açtırmak istemesi olarak gösterildiğini, bu durumun ispatlanamadığını, davalının geçimsizlik yaratan başka bir davranışından da söz edilmediğini, Hatta...ya gelip kendisi ile ilgilenmediği yönünde bir kusur da davalıya yükletilmediğini, davacının dava dilekçesindeki beyan ve iddiaları ile bağlı olduğu, erkeğin kadın tarafından bakılmadığı yönünde iddia olmadığı halde Mahkeme son dört yılda bakılmadığından bahisle hastalandığında ilgilenmeyişine bağlı olarak kadına kusurlu bulup davanın kabulü ile mirastan yoksun bırakmasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, zira erkeğin evi terk ettikten dört ay sonra dava açtığını, Mahkeme kararının kaldırılarak davacının kusursuz olduğunun tespitine karar verilmesinin gerektiği gerekçesiyle kusur belirlemesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkek vekilinin dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçelerinde kadının sürekli olarak erkekten maddî taleplerde bulunduğu, bu talepleri karşılanmadığı zaman huzursuzluk çıkardığı, erkeğin de bu durumu bildiği için altı ay kadar önce kadının yanından ayrılıp...ya döndüğü, kadının erkeği sürekli olarak arayıp yanına geri çağırdığı, ancak erkeğin kadının kendisini maddî taleplerini kabul ettirmek için geri çağırdığını bildiği kadının yanına geri dönmediğini beyan ettiği, mevcut durumda davacı tarafça boşanma nedeni olarak ileri sürülmeyen ayrı yaşama ve bakıma muhtaç eşine bakmama eylemlerinin kadına kusur olarak yüklenmesine yasal olanak bulunmadığı gibi tarafların müşterek hanelerinin ...'de bulunduğu ve erkeğin müşterek haneden kendi isteğiyle ayrılıp...ya çocuklarının yanına döndüğü, eşinin isteğine rağmen müşterek haneye geri dönmediği hususu dikkate alındığında gerekçede belirtilen eylemlerin kadına kusur olarak yüklenmesine de olanak bulunmadığı, dava dilekçesinde boşanma nedeni olarak ileri sürülen eylemlerin de davacı tarafça ispatlanamadığının anlaşılması karşısında, kadının kusurlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kusur belirlemesi yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacının yargılamanın devamı sırasında ölmesi nedeniyle ve evlililik birliğinin ölümle sonuçlanması nedeniyle, konusu kalmayan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, kadının kusurlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçıları ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkeğin mirasçıları ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde; eşlerin birbirlerinden evlilik birlikteliğinden kaynaklanan yükümlülüklerinin dışında karşı tarafça kabulü mümkün olmayan aşırı taleplerde bulunmaları bu talepleri yerine gelmediğinde kavga ve tartışma çıkartarak aile huzurunu bozmaları evlilik birlikteliğinin sona ermesinde bu tür davranışlarda bulunan eşin kusurlu sayılması için yeterli sebep olduğu, eşlerin birlikte yaşamak ve eşine yardımcı olmak yükümlülüklerini yerine getirmediği yönünde herhangi bir iddianın olmadığı ve bu konuda kendisine bir kusur atfedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu, sırf maddî talepleri yerine gelmediği için sürekli olarak kavga ve tartışma çıkartan, eşini adeta canından bezdirecek derecede ısrarcı olan ve ona hiçbir şekilde huzur vermeyen kadının erkeğin bakımıyla gereği gibi ilgilendiğinin düşünülmesi ve kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi kusurlu davranışlarıyla birlikte yaşamayı imkansız hale getiren kadının eşlerin birlikte yaşamak ve birbirine yardımcı olmak yükümlülüklerine uygun hareket ettiğinin kabulünün de mümkün olmadığı gerekçesiyle kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında erkeğin dayandığı ve kadının ispatlanan kusurunun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı mirasçıları ... ve ... tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.