"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1652 E., 2023/2259 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/690 E., 2023/172 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin yüklediği hiçbir görevi yerine getirmediğini, psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, sadaaktsiz davrandığını, hakaret ve tehdit ettiğini, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığını, bağımsız konut açmadığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin anneye tevdine, ortak çocuklar için 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, faiziyle 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının müvekkiline aynen iadesine, ziynetlerin aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek (asıl) cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; eşinin psikolojik sorunlarının olduğunu, şiddet eğilimli ve baskın karakterli bir kişi olduğunu, tehdit ettiğini, hastalık boyutunda kıskançlık yaşadığını, ev işleri yapmadığını, herkesin içinde hakaret içeren sözler sarf ettiğini, aldatma iddiasının kesinlikle doğru olmadığını belirterek haksız olarak açılan davanın reddine, erkeğin davasının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin tarafına tevdiine, aylık 500.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bağımsız konut temin etmeyen, verdiği sözü yerine getirmeyen, evlilik birliğine ailesinin müdahalesine sessiz kalan, eşine ekonomik şiddet uygulayan, eşine sürekli aşağılayıcı sözler söyleyen erkeğin, eşine hakaret içeren sözler söyleyen, aşırı kıskanç davranışlar sergileyen, suçlayıcı sözler söyleyen kadına oranla ağır kusurlu olduğu, gerekçesiyle her iki davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocuk ...'un anne bakım ve şefkatine ihtiyaç duyduğu, annesi ile birlikte yaşadığı, çocuk ...'nin babanın yanında yaşadığı ve eğitimine devam ettiği, çocuk ...'nin baba yanında kalma istek ve beklentisinde olduğu, annenin ve babanın velâyete engel durumunun olmaması sebebiyle, çocuk ...'nin velâyetinin babaya, ...'un velâyetinin anneye tevdiine, ... için aylık 700,00 TL tedbir, 900,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına koşulları oluştuğundan aylık 900,00 TL tedbir, 1.100,00 TL yoksulluk nafakasına, faizi ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ispat edilemeyen ziynet alacağı davasının reddine, erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilinin aldattığını, fiziki ve ekonomik şiddet uyguladığını belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ...'nin velâyeti, tazminat ve nafaka miktarları, reddedilen ziynet alacağı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar, reddedilen iştirak nafakası ve manevî tazminat talebi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, bağımsız konut temin etmeyen, verdiği sözü yerine getirmeyen, ailesinin müdahalesine sessiz kalan, eşine ekonomik şiddet uygulayan, eşine sürekli aşağılayıcı sözler söyleyen davalı- karşı davacı erkeğin ve eşine hakaret içeren sözler söyleyen, aşırı kıskanç davranışlar sergileyen, eşinin anne ve babasına hakaret eden, ev işleri yapmayan davacı- karşı davalı kadının boşanmaya yol açan olaylarda eşit kusurlu oldukları, kadının 750,00 TL iştirak nafakası talebinde bulunduğu halde mahkemece talep aşılarak 900,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, eşit kusur belirlemesine göre kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiği, erkeğin maddî tazminat talebi bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken ret hükmü kurulmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun kabulüne, bu hususlarda yeniden hüküm kurulmasına, hükmün kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, velâyeti anneye verilen çocuk için aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin maddî tazminat talebi bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, ...'nin velâyeti, reddedilen tazminatlar ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, kadının reddedilen tazminat talepleri ve velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 182 inci, 330 uncu, 331 inci ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı- karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı- karşı davacı kadın az, davalı karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3.4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak davacı karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davacı karşı davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.