"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/424 E., 2023/568 K.
DAVA TARİHİ : 26.06.2020
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kesinleşen boşanma ve velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına ve erkek yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında Elazığ 2. Aile Mahkemesi'nin 2017/34 Esas sayılı dosyasına kayıtlı boşanma davası olduğunu, boşanmanın henüz kesinleşmediğini ancak kadının başka erkek ile yaşadığını ileri sürerek tarafların zina, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı kadına 02.07.2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı kadın davaya yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2020/213 Esas, 2021/728 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında görülen Elazığ 1. Aile Mahkemesi'nin 2017/34 Esas ve 2018/397 Karar sayılı boşanma davasının Yargıtay denetiminden geçerek 30.06.2020 tarihinde kesinleşmiş olması sebebiyle işbu davada yargılama yapılamayacağı ve boşanmanın fer'î niteliğinde olan maddî ve manevî tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle; kesinleşen boşanma ve velâyet konularında karar verilmesine yer olmadığına ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli ve 2022/168 Esas, 2022/950 Karar sayılı kararıyla, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 06.06.2023 tarihli kararı ile; erkek tarafından Elazığ 1. Aile Mahkemesi'nin 2017/34 Esas sayılı dosyasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasında verilen boşanma kararının 30.06.2020 tarihinde kesinleştiği, zina sebebiyle açılan işbu davanın boşanma hükmü kesinleşmeden, 26.06.2020 tarihinde açıldığı ancak yargılamaya davalar birleştirilmeden devam edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, daha önceden görülen davada boşanma hükmü kesinleştiğinden işbu davadaki boşanma talebi konusuz kalmış ise de boşanma kararının kesinleşmesinden önce açılan işbu dava nedeniyle boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumunun henüz kesinleşmediği, hem daha önce görülen boşanma dava dosyasındaki kesinleşen kusur durumları, hem de işbu dava dosyasındaki tüm delillerle belirlenecek kusur durumları harmanlanarak erkeğin tazminat talepleri hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesi ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma kararına uyulmasına karar verilerek kadının Elazığ 1. Aile Mahkemesi'nin 2017/34 Esas ve 2018/927 Karar sayılı dosyasında kesinleşen "kendisinin yarattığı kurgusal olaylar nedeniyle eşine ve çocuklara sürekli küfür ederek tehdit ettiği, psikolojik rahatsızlığının tedavisi için alınan doktor randevularına gitmediği, doktorun verdiği ilaçları kullanmayarak attığı ve tam kusurlu olduğu" kusurlu davranışları yanında, boşanma kesinleşmeden başka bir erkek ile dini nikah yaparak zina yaptığı ve boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle; kesinleşen boşanma ve velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına ve erkek yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumu ve günün ekonomik koşulları dikkate alındığında erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğunu, delillerin elde edilişinde hukuka aykırılık bulunmadığını, delillerin kadının kendi sosyal medya ve WhatsApp paylaşımları olduğunu, ayrıca kadının zina yaptığının tanık beyanları ile de ispatlandığını ileri sürerek erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının zina yaptığının ispatlanmadığını, boşanmanın ve kusur durumunun kesinleştiğini ve kadına yeni kusur eklenmesinin mümkün olmadığını ve dosya kapsamındaki paylaşımların hukuka aykırı şekilde elde edildiğini ileri sürerek kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozmaya uyulmasına karar veren İlk Derece Mahkemesi kararının bozmanın amacına uygun olup olmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkek yararına tazminatlara hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, uygun ise miktarlarının hakkaniyetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 161 inci ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı erkek yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarı çoktur. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın ilk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.