"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 1998/587 E., 1998/573 K.
DAVA TARİHİ : ...
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, davacı nafaka, maddî ve manevî tazminat talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin tavzih başvurusu üzerine İlk Derece Mahkemesi 06.06.2022 tarih ve 05.09.2022 tarihli ek kararlar ile maddî hata düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi'nin ek kararları taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında kişilik ve kültür çatışması olduğunu iddia ederek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillerden, tarafların beyanlarından müşterek evliliğin devamına imkan kalmadığı, birliğin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
2.Davacı vekili 03.06.2022 tarihli tavzih dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına ilişkin karar verilip kesinleştiğini, davacının vatandaşı olduğu ülkede kararı tenfiz ettiremediğini, müvekkilinin kendi ülkesinde halen evli olduğunu, gerekçeli kararda maddî hata yapıldığını, gerekçeli kararda 1987 tarihinde evlendikleri ibaresinin 1997 tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
3.Davalı vekilinin 20.09.2021 tarihli dilekçesinde; boşanma davasında tarafların boşanmalarına dair verilmiş olan kararda iddia kısmında "...tarafların 1987 tarihinde evlendiklerini..." anlatımındaki tarih 1997 olması gerekirken sehven (maddî hata) 1987 olarak yazıldığını, davacı yabancı uyruklu olduğu için taraflara bu yanlışlık sebebiyle bu kararı vatandaş olduğu ülkede tescil ettiremediklerini, bu sebeple bu maddî hatanın düzeltilmesini talep etmiştir.
4.İlk Derece Mahkemesi'nce 06.06.2022 tarihli ek karar ile davacı vekilinin maddî hatanın düzeltilmesi talebinin reddine ve 25.10.2022 tarihli ek karar ile davalı vekilinin maddî hatanın düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen ek kararlarına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili birlikte sundukları temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi'nin maddî hatanın düzeltilmesi talebinin reddine dair ek karar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kesinleşen hükümde gerekçeli kararın iddia kısmındaki evlilik tarihinin tavzih yoluyla değiştirilip değiştirilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun 305 inci ve 305/A maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, geçici 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası, 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 üncü maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmü.
3. Değerlendirme
1.6100 sayılı Kanun`un 305 inci maddesinin birinci fıkrasına göre hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hükmün tashihinde ise, hükümdeki yani nihai karardaki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların düzeltilmesine ilişkindir. Dolayısıyla gerek tavzih gerekse tashih verilen nihai kararın açıklanması veya düzeltilmesi hususlarına ilişkin olup yeni ve değiştirilen nihai bir hüküm niteliği taşımaz.
2.Dosyanın yapılan incelemesinde; taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, davacı nafaka, maddî ve manevî tazminat talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Taraf vekillerince boşanma davasında tarafların boşanmalarına dair verilmiş olan kararda iddia kısmında "...tarafların 1987 tarihinde evlendiklerini..." anlatımındaki tarih 1997 olması gerekirken sehven (maddî hata) 1987 olarak yazıldığını, davacı yabancı uyruklu olduğu için taraflara bu yanlışlık sebebiyle bu kararı vatandaş olduğu ülkede tescil ettiremediklerini, bu sebeple bu maddî hatanın düzeltilmesini talep ettikleri, Mahkemece, 06.06.2022 tarihli ve 25.10.2022 tarihli ek kararlar ile gerekçeli kararın iddia bölümünde dava dilekçesinin özetlendiği, dava dilekçesinde davacı vekilinin tarafların 01.09.1987 tarihinde evlendiklerini belirttiği, gerekçeli kararda bulunan maddî hatanın giderilmesi talebinin tashih, tavzih şartlarının ve hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin maddî hatanın düzeltilmesi taleplerinin reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince gerekçeli kararın iddia kısmında evlilik tarihinin 1997 olarak değil de 1987 olarak yazılması kararın icrası açısından tereddüt uyandırmaktadır. Bu durumda 6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesine göre tavzih koşulları oluş olup maddî hata her zaman mahallinde düzeltilebileceği de gözetilerek taraf vekillerinin gerekçeli kararın iddia kısmındaki evlilik tarihine yönelik tavzih talebinin kabulü gerekirken reddi hatalı olup bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesinin 06.06.2022 tarihli ve 25.10.2022 tarihli ek kararlarının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün için karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...